| Hayat nehrinde yaprak gibi yüzüp yaşlı kadını öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن تعوم مثل ورقة على نهرِ الحياة و نقتل السيدة المسنة |
| Yenisini vermeden önce, eski kemik iliğini tamamen öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل نخاع العظم قبل إعطائك الجديد |
| Biz işimize bakalım o uğursuz piç kurusunu bulup, öldürmeliyiz. | Open Subtitles | لا يهم . علينا أن نستمر في القيام بما نقوم به ،نجد هذا الكائن الشيطاني الملعون و نقتله |
| - Onu öldürmeliyiz. Parçalara ayirip, yakmaliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتله , مع باقي أصدقائه يجب أن نحرقهم |
| Neyin peşinde olduğumuzu öğrenmeden onları öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتلهم . قبل أن يعلموا ماذا سوف نفعل |
| Hepsini öldürmeliyiz. | Open Subtitles | انا لن أسلم هذه السفينه يجب ان نقتلهم جميعا |
| Bu demek oluyor ki çocukken nasil olursa olsun biz de onu öldürmeliyiz. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه يجب أن نقتلها مهما كان عدد شارات الجدراة التي استحقتها عندما كانت صغيرة |
| Evet, o piçi öldürmeliyiz... Onları öldürmeliyiz! | Open Subtitles | نعم، يجب أن نقتل هؤلاء الأوغاد، يجب أن نقتلهم |
| Çok geç olmadan bu yaratıkları öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل هذه الأشياء قبل فوات الأوان |
| Bu manyağı hemen öldürmeliyiz. | Open Subtitles | أفكّر أن نقتل هذا المهووس على الفور |
| Hiç ses çıkarmadan bir Sıçrayan'ı öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل قافزات من دون اظهار اي صوت |
| O orospu çocuğunu öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا ان نقتل هذا ابن العاهره |
| Bana sorarsanız bence de onu öldürmeliyiz. | Open Subtitles | لو طلبتي رأيي فانا أيضاً أرى بانه يجب أن نقتله |
| Belki de onu öldürmeliyiz. | Open Subtitles | لربّما يقتضي منّا الأمر أن نقتله. |
| Onu uyandırmak için öldürmeliyiz Morty. | Open Subtitles | يجب أن نقتله لكي يستيقظ يا مورتي |
| Bizi tanıyor artık. öldürmeliyiz. | Open Subtitles | لقد رأى وجوهنا يجب أن نقتله |
| Sırrımızı korumak için, onları öldürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نقتلهم حفاظاً على سِرّنا ومنعاً للمتاعب |
| Arkasında cesetler bırakıyor yani biz de onu öldürmeliyiz. | Open Subtitles | إنها تقتل يا رجل وهذا معناه أننا يجب أن نقتلها |
| O zaman biz o aşağılığı polisten önce bulup öldürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا إذن أن نجد الوغد ونقتله قبل أن يجده رجال الشرطة |
| Bu gece birini öldürmeliyiz bence. | Open Subtitles | أظن أنه علينا قتل أحدهم الليلة |
| Bence onları öldürmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد يَجِبُ أَنْ نَقْتلَهم. |
| Otobüs durağında kadını öldürmeliyiz. | Open Subtitles | كان ينبغي علينا قتلها هناك، في موقّف الحافلات. |
| Belki de daha fazla sorun çıkarmadan öldürmeliyiz. | Open Subtitles | ربما ينبغي قتله قبل أن يتسبب بأي مشكلة أخرى |