| Ne hafif bir kıyafet pemve veya beyaz, pantolonumun önünü dar getirirler. | Open Subtitles | أي الملابس الخفيفة أبيض أو زهري يجعل مقدمة بنطالي ضيقة بشكل غريب؟ |
| Onlar da gelmeye devam ediyor, siperlerimizin, küçük mevzilerimizin önünü dolduruyorlardı. | Open Subtitles | عندما تقدمت إليه شعرت بأننى فى مقدمة خنادقنا كانت الحفر مكدسة بالأسلحه البريطانيه الجديده |
| Eric binanın önünü gören bir kamera bulamamış. | Open Subtitles | قال اريك انه لا يمكن أن تجد زاوية كاميرا مراقبة على واجهة المبنى. |
| Bir araba önünü kesince kolunu öne uzattı. | Open Subtitles | قطعت سيارة الطريق عليه و قام بوضع يده عبر المقعد الامامي |
| Şurası da onların önünü kesmek için en iyi fırsatımız. | Open Subtitles | وهنا بالضبط أفضل فرصة لنا كي نعترض طريقهم. |
| Kuzey pistine çıkmaya çalışıyor. önünü kesecek bir ekip gönderin. | Open Subtitles | يحاول الوصول الى المدرج الشمالى اقطعوا عليه الطريق |
| Asansörden inerken, birisi önünü kesmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت تخرج من المصعد عندما إعترض سبيلها شخص ما |
| Hadi kes önünü T.J., hadi! | Open Subtitles | التصق به , تي جي. هيا |
| Deniz önünü kestiğinde "Arirang" şarkısını yarım ton düşük sesle söyle ve nakaratını "fısılda". | Open Subtitles | عندما تُحتجز بواسطة البحر، غني "اريرانغ" بنصف نغمة *أغنية كورية فلكلورية* وصْفر الجوقة. |
| Sadece önünü görebilirim, arkadakini göremem. | Open Subtitles | أنا استطيع أن أرى مقدمة الأشياء ..و ليس خلفيتها |
| - Arabamın önünü koklayacağım. Eğer senin kıçın gibi kokuyorsa, seni kaçan bir köleyi döver gibi döveceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب لأشم مقدمة سيارتي وإن شممت رائحة نتنة سوف أركل مؤخرتك |
| Başlığının önünü biraz kıvır. | Open Subtitles | مقدمة غطاء رأسك أعيديه إلى الوراء |
| Kafasının önünü gördün. | Open Subtitles | رأيت مقدمة رأسه |
| Binanın önünü boşaltın lütfen. | Open Subtitles | اخلوا مقدمة المبنى، من فضلكم. |
| Git, evin önünü kontrol et. | Open Subtitles | أفحص مقدمة المنزل |
| Evet. Herkes kendi evinin önünü temizliyor. | Open Subtitles | كل عائلة تنظف واجهة الرصيف الخاصة بها. |
| Evimin önünü neden ölçüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تضع شريط القياس على واجهة منزلي؟ |
| Evin önünü görmek istemezsin. | Open Subtitles | لن ترغبوا في رؤية واجهة المنزل |
| Siz üçünüz, sokağın güney tarafından gideceksiniz, oradan geçerse önünü kesin. | Open Subtitles | ثلاثتكم، اذهبوا إلى المدخل الجنوبيّ للزقاق. إن هرب منه، اقطعوا الطريق عليه. |
| Danny, şu taraftan. önünü kes. | Open Subtitles | دانى , من هذا الطريق . إقطع الطريق عليه |
| Volkoff'un aracının önünü kesmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج أن نعترض فولكوف" خلال نقله" |
| Kamyonun önünü kesmek. | Open Subtitles | . نعترض طريق الشاحنة |
| Alfa ekibi, köprüde önünü kesin. Hemen arkasındayız. | Open Subtitles | إلى فرق ألفا، اقطعوا عليه الطريق عند الجسر، نحن وراءكم تماماً |
| Sırf önünü kesti diye mi vurdun onu? | Open Subtitles | أطلقت عليه النار لأنه إعترض طريقك؟ |
| Hadi kes önünü T.J., hadi! | Open Subtitles | التصق به , تي جي. هيا |
| Deniz önünü kestiğinde "Arirang" şarkısını yarım ton düşük sesle söyle ve nakaratını "fısılda". | Open Subtitles | عندما تُحتجز بواسطة البحر، غني "اريرانغ" بنصف نغمة وصْفر الجوقة. |