| Fare kıçlı birini kimse önemsemez. Bunda büyütülecek ne var? | Open Subtitles | ،لم يكن هناك أحد يهتم بشأنه إذاً ما الأمر المهم؟ |
| Bilirsin, başka bir yargıç önemsemez fakat bir polise vurursan içeri girersin. | Open Subtitles | أتعلم, قاضٍ آخر قد يهتم لكنك ضربت شرطياً, ستدخل السجن |
| Mugen, rehineyi önemsemez, o sadece öldürür. | Open Subtitles | موجين لن يهتم بالرهينة و سيبدأ فقط بالقتل. |
| Yetenekli, ve eminim ki Shepherd önemsemez. | Open Subtitles | هي جيدة، وأنا متأكّدة بأن شيبرد لن يمانع. |
| Kralımız hizmetçilerinin ot getirmek için ne kadar yol yürüdüğünü önemsemez. | Open Subtitles | لا يبالي ملكنا بالمسافة التي يقطعها ...الخدم ليجمعوا الأعشاب |
| Kimse onları hayattayken ya da ölüyken önemsemez. | Open Subtitles | لا أحد يهتمّ كثيرا عنهم في الحياة أو في الموت. |
| Eğer düğün olmazsa Bart'ın ineği ölecek, ve Bart o ineği çok önemsiyor, ve Bart normalde hiçbir şeyi önemsemez, yani yardım edin. | Open Subtitles | وهو يهتم بالفعل لتلك البقرة وبارت لايهتم عادة بشئ لذا ساعديه |
| Sheldon parasını ne zaman geri ödeyeceğini önemsemez. | Open Subtitles | أنت تعلمين بأن شيلدون لا يهتم متى سترجعين نقوده |
| Politikadan ve senin ekonomi üzerindeki düşüncelerinden bahseder kitap ve satmaz çünkü kimse senin politika ve ekonomi hakkındaki düşüncelerini önemsemez. | Open Subtitles | بل سيتحدث عن السياسة وآراءك في الاقتصاد ولن يلقى الكتاب رواجًا لأن لا أحد يهتم بآراءك |
| Kimse böyle şeyler takan birinin boyunu önemsemez. Oh! Oh... | Open Subtitles | لا أحد يهتم بمدى طول قامتك عندما ترتدين واحدة من هذه لم أر أبدا عمل جميل بصناعة مجوهرات مزيفة |
| Erkek bekâretini kaybedince kimse önemsemez ama nedense kızlarda önemli oluveriyor. | Open Subtitles | لن يهتم أحدٌ عندما يفقدها الرجل لكن لسببٍ ما، إنهُ أمرٌ فظيع بالنسبة للفتيات |
| Bash ünvanları pek önemsemez, yoksa verilecek Dük'lük ünvanını reddetmezdi. | Open Subtitles | اه , باش لا يهتم باالالقاب او لم يكن يريد ان يصبح دوق كما تفضل الملك عليه |
| Dünya bir balığı elle yakalamanı önemsemez. | Open Subtitles | مهلاً ، لا يهتم العالم ما إذا كُنت مُمتازاً بالسباحة |
| Gel gör ki dünya benim ne istediğimi önemsemez. | Open Subtitles | ولكن في هذة المسألة بالذات العالم لن يهتم بما أريده |
| Kimse mahkumları önemsemez veya nasıl tedavi olduklarını. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بالسجناء أو كيفية معاملتهم. |
| Hiç kimse o çöp parçasını önemsemez. | Open Subtitles | لا أحد يهتم أن قطعة من القمامة قد مات. |
| Okunmayacak şeyleri yazan bir yazarı kimse önemsemez. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بكاتب لا يقرأ له أحد |
| Onların annesi değilsin. Babalarısın. Kimse babaları önemsemez. | Open Subtitles | أنت لست أمهم أنت الأب لا أحد يهتم بأبيه |
| Bay Carson önemsemez. Köye gitti. | Open Subtitles | والسيد كارسون لن يمانع لقد ذهب إلى القرية |
| Babam skandalı önemsemez. O bir senatör. | Open Subtitles | أبي لا يمانع بفضيحة صغيرة إنه سيناتور |
| Bunu önemsemez. - O adamla en son ne zaman görüştün? | Open Subtitles | ـ إنه (فاني)، إنه لا يبالي ـ مهلاً، متى آخر مرة رأيتِ هذا الرجل؟ |
| - Halk bunu önemsemez mi sence? | Open Subtitles | ألا تعتقد الجمهور يهتمّ بذلك؟ نعم، سيّدي! |