| Eğer öyle olursa, bütün galasiye hükmedecek büyüklükte orduya sahip olur. | Open Subtitles | سيسيطر على جيش كبيربما فيه الكفاية ليحكم المجرة اذا حدث ذلك. |
| Şimdi kucağımıza düşebilir ve öyle olursa niçin göz atmayalım ki? | Open Subtitles | قد يقع فى أحضاننا, واذا حدث ذلك فلماذا لا ننظر فيه؟ |
| Eğer öyle olursa yukarıdaki ahmak bütün kayıpları masum sayabilir. | Open Subtitles | و اذا حدث ذلك, الذي في الاعلى بإمكانه أن يحتسب جميع الضحايا كأبرياء |
| İçimde benim peşimden geleceğine dair bir his var ve öyle olursa ikinizi de yakınımda istemiyorum. | Open Subtitles | لدي شعور أنه سيلاحقني مُجددًا وإذا حدث ذلك, لا أريد أن يكون بقربي أحدٌ منكما |
| öyle olursa her şey yoluna girecektir. | Open Subtitles | عندها سأكون مسرورا ..لكن |
| öyle olursa da yeni bir beden bulup iyi bir anne gibi yanımıza koşar, değil mi? | Open Subtitles | إذا حدث ذلك ، فلسوف تجد جسد آخر وتعود إلىّ كأم جيدة ، حسناً أو قد لا تفعل |
| Ve öyle olursa, ben de seninkini düzerim. | Open Subtitles | واذا حدث ذلك سأتى وابحث عنك -نعم يا سيدى |
| Ama öyle olursa Ruslar, barış anlaşmamıza rağmen, bunun gerçekleşmesine izin verdiğimiz için, bize karşı bir harekette bulunabilirler. | Open Subtitles | لكن اذا حدث ذلك ...سيقوم الروس رغم إتفاقية السلام بيننا بإتخاذ الإجراءات ضدنا لأننا سمحنا لذلك بالحدوث |
| Ya öyle olursa? | Open Subtitles | و ماذا لو حدث ذلك ؟ |
| öyle olursa sen bir başına kalırsın. | Open Subtitles | إذا حدث ذلك ، ستكونين وحيدة |
| Eğer öyle olursa... | Open Subtitles | ...إن حدث ذلك |
| öyle olursa her şey yoluna girecektir. | Open Subtitles | عندها سأكون مسرورا ..لكن |
| öyle olursa senin yanında olurum. | Open Subtitles | عندها سأكون إلى جانبك |