| Muhtemelen mutluluğu arıyordun. Herkes öyle yapar. | Open Subtitles | أنت على الأرجح كُنت تبحثُ عن السعادّة، هذا ما يفعله الجميع |
| Tabii. Aklî dengesi bozuk birini gören çoğu insan öyle yapar. | Open Subtitles | بالطبع، هذا ما يفعله معظم الناس عندما يرون شخص مصاب بمرض عقلي |
| Normal insanlar iyi hissetmediklerinde öyle yapar. | Open Subtitles | حسنًا، هذا ما يفعله الأناس العاديين عندما لا يشعروا أنهم بخير |
| Ben... Bilmiyorum. İnsanlar birbirleriyle tanıştıklarında öyle yapar. | Open Subtitles | لا أعلم، الناس يفعلون هذا عندما يتقابلون |
| - Dostlar öyle yapar. | Open Subtitles | حسنا , اثق كما يفعل الاصدقاء |
| Çünkü büyümüş birinci sınıflar öyle yapar, doğru muyum? | Open Subtitles | لأن هذا ما يفعله طلاب الصف الأول العقلاء، صحيح؟ |
| Yani büyücüler öyle yapar sonuçta, değil mi? | Open Subtitles | أعني، هذا ما يفعله المشعوذين، صحيح؟ |
| Çocuklar öyle yapar... Şikayet ederler. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الأطفال, دائمين الشكوي |
| Yarada Adam, Kedi Kadını yakalamak için hep öyle yapar. | Open Subtitles | "هذا ما يفعله "الرجل الوطواط "دوماً مع "المرأة القطة |
| Bir yerlerde kafasını dağıtıyordur. Hep öyle yapar zaten. | Open Subtitles | إنه بمكان ما يدخّن هذا ما يفعله |
| Belki sen öyle yapmayacağını düşünüyor olabilirsin ama çoğu insan öyle yapar. | Open Subtitles | و ربّما تظنّين أنّ ليس هذا ما كنتِ ستفعلينه، لكن هذا ما يفعله أغلب الناس! |
| Zehirli, saldırgan organizmalar öyle yapar. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الكائنات العدوانيه الفتاكه |
| Yok Ted, oturup kendimi yayıyorum çünkü şampiyonlar öyle yapar! | Open Subtitles | لا ، "تيد" أنا أجلس وأصبح ناعم لأن هذا ما يفعله الأبطال |
| Eski kardeşler birbirine öyle yapar çünkü. | Open Subtitles | تعلم، هذا ما يفعله الأخ الأكبر |
| Babam öyle yapar. | Open Subtitles | هذا ما يفعله أبي |
| Evet. Sanırım birçok herif öyle yapar. | Open Subtitles | .. نعم الكثير من الأطفال يفعلون هذا .. |
| Çoğu çocuk öyle yapar. | Open Subtitles | أكثر الأولاد يفعلون هذا |
| Herkes öyle yapar. | Open Subtitles | كما يفعل كل رجل |
| Teyzeler öyle yapar. | Open Subtitles | خالي يفعل ذاك أيضا |
| Yüzü öyle yapar işte. | Open Subtitles | هذا ما يمكن ان افعلة بوجهها. |
| Pekala, asla karanlığa başvurmayacağım çünkü kahramanlar öyle yapar. | Open Subtitles | لمْ ألجأ يوماً للظلام لأنّه ليس ما يفعله البطل |