| Bu gecenin olacağını düşünmüştüm özel bir gece, özel bir kadın için. | Open Subtitles | ظننت أن الليلة ستكون ليلة مميزة مع امرأة مميزة |
| O çok özel bir kadın gülümsemesi insanın kalbini ısıtıyor. | Open Subtitles | إنها امرأة مميزة بإبتسامة قد تضيء قلبك |
| - Carol'la tanışmadın tabii. Çok özel bir kadın. | Open Subtitles | هذا صحيح, انتِ لم تُقابلي "كارول" امرأة مميزة للغاية |
| Kızınız çok özel bir kadın ve bunun için çok üzgünüm ama gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | إبنتكما سيدة مميزة للغاية وأنا آسف لقول هذا، لكنني بحاجة للذهاب |
| Çok özel bir kadın olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | مهلاً، أريدكِ أن تعلمي أنني أظنكِ سيدة مميزة جداً |
| Bu kaltakların hepsi kendini özel bir kadın filminde sanıyor. | Open Subtitles | كلّ واحد من هؤلاء الحمقى يظن أنّ هذه "إمرأة جميلة". |
| Yaptım zaten. Dedim ki: "Bir kez daha 'özel bir kadın' filmini izlemek zorunda kalırsam..." | Open Subtitles | فعلت, قلت: "إن إضطررت لمشاهدة ...فيلم "إمرأة جميلة" مرة أخرى |
| O çok özel bir kadın. | Open Subtitles | إنها امرأة مميزة للغاية |
| Jorge'nin Yeri'ne davet edilmek için epey özel bir kadın olmak gerekiyor. | Open Subtitles | الأمر يتكلف امرأة مميزة ليتم دعوتها لـ(تشير خورخيه) |
| Annen çok özel bir kadın. | Open Subtitles | كانت امرأة مميزة |
| Bayan Klara'ya bakan çok özel bir kadın o. | Open Subtitles | (انها امرأة مميزة تهتم بـ ) كلارا |
| Doreen çok özel bir kadın. Ona layığıyla davranmadım. | Open Subtitles | دورين سيدة مميزة لم أعاملها بشكل صحيح |
| Sensin özel bir kadın. | Open Subtitles | .أنت سيدة مميزة حقاً |
| Carol çok özel bir kadın. | Open Subtitles | .لأن (كارول) سيدة مميزة حقاً |
| Aynı özel bir kadın'daki Richard Gere gibi. | Open Subtitles | تماماً كـ (ريتشارد غير) في فلم (إمرأة جميلة) |