| Aslında, bütün dünya, bütün zaman kavramı, Brett Hopper'ın etrafında dönüyor, çünkü sen çok özelsin. | Open Subtitles | أساسا, العالم كله, وصلب مفهوم الزمن, يدور حول بريت هوبر, لأنك مميز جدا. |
| - Benim için özelsin. O fotoğraf da özeldi. Bunun gibi değil. | Open Subtitles | أنت مميز عندي فتلك الصورة التي إلتقطناها معاً مميزة بالنسبة لي وليس كهذه |
| Ama özel olmasam bile, sen benden on yüz milyar kat daha az özelsin. | Open Subtitles | لكن بقدر ما أنا لست مميز.. أنت لست مميزاً عني بتريليون مرة |
| Bu çok saçma. Sen çok özelsin Irene. Kendine bak. | Open Subtitles | هذا جنون، أنت فتاة مميزة يا آيرين انظرى إليك، أنت قصيرة للغاية. |
| Sana göre olmadığını düşündüğün birşeyi yapmanı istemiyorum Çünkü sen benim için çok özelsin. | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تفعلى أبدا أى شيئ يقلل من قدرك ويعارض شخصيتك لأنكِ مميزة وهامة جدا بالنسبة لى |
| İhtiyacın olmadığı için istemedin, çünkü sen özelsin. | Open Subtitles | ذلك لأنّه ليس عليكِ الطلب ، لأنّكِ مميّزة |
| "Ben özelim.Sen özelsin." Biz hepimiz sadece bir deste özel si.iciyiz, di mi? | Open Subtitles | "أنا شخص مميز. وأنـــت كذلـــك." كلنا جماعه مميزة من الملاعين! أليس كذلــك؟ |
| Norbit, dinle. Sen benim için çok özelsin. | Open Subtitles | نوربت , استمع لي انت مميز عندي |
| Bu halinle özelsin. | Open Subtitles | أنت مميز بالطريقة التى أنت عليها بالفعل |
| Benim için çok özelsin. | Open Subtitles | لقد كنت شخص مميز جدا بالنسبة إلي |
| Belli olmaz. Onun için özelsin. | Open Subtitles | ربما,ربما لا بالنسبة له أنت مميز |
| Hiç sanmıyorum. Bence sen özelsin. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك أعتقدُ أنّكَ مميز |
| - Sen özelsin, insanlar seni anlamıyor. | Open Subtitles | أنت مميز للغاية لدرجة أن الناس لا يعرفونك! |
| Sen Sen özelsin sadece herkes, değildir. | Open Subtitles | مايكل : و أنتِ لست فقط أي أحد أنتِ مميزة |
| Çok ve çok özelsin, ve bunu bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | أنتِ مميزة جداً جداً و أنتِ يجب أن تعلمي ذالك |
| Ama sen kendi yolunda özelsin Piper. | Open Subtitles | الجدة : لكنكِ مميزة بطريقتكِ الخاصة ، بايبر |
| Sen özelsin, seni çıkartamıyorum. | Open Subtitles | أنتِ مميزة ، لا اعتقد أنه يمكنني ان اجدك دائماً |
| Bu hoş olurdu ama sen özelsin, ben ise buyum. | Open Subtitles | حسنا ، سيكون ذلك لطيفا ولكنّكِ مميّزة وأنا هكذا |
| Çünkü sen çok nadir ve özelsin. | Open Subtitles | .. لأنكَ نادر جداً و مميّز |
| Senle tanışmak muhteşemdi -Senle de öyle Çok özelsin ve- | Open Subtitles | كان من الرائع مقابلتك أنت متميزة للغاية، أنت من الآلهة و.. |
| Sen özelsin. Bu akşam ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | أنتَ مُميز, لقد رأيتُ ما فعلتهُ الليلة |
| Bunu sana söylemiştim. Çünkü sen çok özelsin. | Open Subtitles | أخبرتك بالفعل عن السبب لأنك استثنائية |
| Sen de kendince özelsin. | Open Subtitles | أتعلمين أنت مميزه بطريقتك الخاصه |
| Asıl önemlisi, sen neden bu kadar özelsin? | Open Subtitles | السؤال هو, لمَ أنت مميزٌ لهذه الدرجة؟ |
| "Biliyorum bunu hiç söylemedim ama benim için çok özelsin." | Open Subtitles | "أنا أعلم أنني لن أقول ذلك، ولكن أنت خاص جدا بالنسبة لي." |
| Bu yüzden benim için özelsin. | Open Subtitles | هذا لماذا هذا الأمر خاص جداً لي. |