| Buraya arkadaşlarımı özgür bırakmaya geldim. Roma'nın yeni bir kukla kral yaratmasını değil. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لتحرير أصدقائي لم آت لمشاهدة روما تدعم دمية كملك جديد |
| Eğer burada başaramazsak yaşadığım müddetçe elimden geleni yapıp karınızı özgür bırakmaya çalışacağım. | Open Subtitles | إذا أخفقنا فى ذلك، وقتها سأستمر فى المحاولة لتحرير زوجتكَ... بكل قوتي طلما حييتُ |
| Acathla'yı özgür bırakmaya layık olacağım. | Open Subtitles | أنا سأكون جدير لتحرير (أكاثلا) |
| Benım için en iyi haber geriye bakıp, şu insanlığın sonsuz potansiyelini özgür bırakma özgür bırakmaya devam etmek hakkında konuşmak olurdu. | TED | أعتقد انها اخبار جيدة ان كنا نستطيع ان نعود الى التحدث عن تحرير تلك الطاقة .. عن تحرير الطاقة الدائم للامكانيات البشرية |
| Elimden geldiğince çok Yeşil Marslı'yı özgür bırakmaya çalıştım. | Open Subtitles | وحاولت تحرير أكبر عدد ممكن من المريخين الخضر |
| Seni özgür bırakmaya karar verene kadar. | Open Subtitles | حتى أُقرر تحريرك |
| Seni özgür bırakmaya çalışıyorum! | Open Subtitles | ! أنا أحاول تحريرك |
| Aklın ütü de olmalıydı ama büyük ihtimalle Ulysses S. Grant'in köleleri özgür bırakmaya geldiğini hayal ediyordun. | Open Subtitles | بينما تعيّن تفكيرك بكيّ الثياب غالبًا سرحت في حلم يقظة عن (يولسيز إس غرانت) -يزحف لهنا لتحرير كافّة العبيد . |
| Ve eğer beni bir konu hakkında olumlu hissetiren bir husus varsa Buna artı olarak, halen kölelik yapan genç insanların yanına eskiden köle olmuş kişilerin diğerlerini özgür bırakmaya çalışmalarıdır. | TED | وإذا كان ثمة أي شيء يحملني على التفاؤل في هذا الشأن هو أنه أيضا يوجد، بالإضافة لهولاء الصغار الذين مازالوا تحت الاستعباد، هناك أيضا العبيد المحررون الذين يعملون الآن على تحرير الأخرين. |
| Isabelle Lightwood'un, Meliorn adındaki bir Seelie'yi özgür bırakmaya çalışarak Merkez'in emirlerine karşı gelmiş olduğu doğru mu? | Open Subtitles | صحيح أن (إيزابيل لايتوود) تصرفت ضد أوامر المجلس من خلال محاولة تحرير سيلي (ميليورن) |