| Ama ikimiz de almayacağını biliyoruz, çünkü küçük müşterilerini çok özlersin. | Open Subtitles | لكنك لن تفعل، لأنك تشتاق لعملائك الصغار كثيراً |
| Tanımadığın birini nasıl özlersin bilmiyorum ama seni her gün özledim. | Open Subtitles | لا أعرف كيف يمكنك أن تشتاق إلى شخصاً لم تقابله من قبل ولكنني أشتقت أليك في كل يوم |
| Nasıl oldu da hayatına girdi diye merak edersin ama bir kez gitti mi onu adeta özlersin. | Open Subtitles | تتعجب حول تمكنه بحق الجحيم من اقتحام حياتك لكن حينما يرحل , نوعاً ما تشتاق له |
| Yarın C bloğa gidiyorsun. Umarım beni özlersin. | Open Subtitles | غداً سوف تنتقل إلى القطاع "ج" أتمنى بأنك ستشتاق لي. |
| Elbette özlersin. | Open Subtitles | بالطبع ستشتاق إليه |
| Onu özlersin. | Open Subtitles | تفتقدينه كل لحظة |
| Paniklediğinde, daima anneni özlersin. | Open Subtitles | أنت دائماً تشتاق إلى أمك . عندما تشعر بذعر قلت لكِ توقفِ عن ! |
| - Umarım beni özlersin. | Open Subtitles | آمل أن تشتاق لي. |
| Sonra özlersin bak. | Open Subtitles | و التي قد تشتاق إليها |
| - Bir haftada özlersin onu. | Open Subtitles | ستشتاق له في خلال اسبوع |
| - özlersin tabii. | Open Subtitles | ستشتاق. |
| Olsa olsa sevenlerini özlersin. | Open Subtitles | الذي سوف تفتقدينه هم أناسك |