| Fakat biz aldığımız karar gereği Üçüncü gün işe geri dönecektik. | Open Subtitles | لكننا كنا قد قررنا أن نعاود العمل عقب انتهاء اليوم الثالث |
| Sadece iki gün içinde solunum cihazına bağlandı ve Üçüncü gün öldü. | TED | ففي يومين فقط، تم توصيل جهاز التنفس الاصطناعي لها وماتت في اليوم الثالث. |
| Ve Üçüncü Gün: Olimpiyat Çöreği Al. | TED | ثم اليوم الثالث: احصل على دوناتس الأولومبياد |
| Tamam. Hastaya daha sonra üçüncü nesil bir sefalosporin antibiyotik ve doksisilin verildi, ve Üçüncü gün, işe yaramadı; akut yetmezliğe ilerledi. | TED | و قد قمنا بعلاج المريضة عن طريق أدوية و مضادات حيوية مثل دوكسيسيكلين وفي اليوم الثالث تأزمت حالتها إلى قصور حاد |
| Üçüncü gün, kocaman gri bir goril görürler. | Open Subtitles | في اليوم الثالث شاهدوا الغوريلا الرمادي الكبير |
| İlk gün bir tane, ikinci gün iki tane ve Üçüncü gün iki tane. | Open Subtitles | سمكة واحدة في اليوم الأوّل و إثنتان في اليوم الثاني و إثنتان في اليوم الثالث |
| Yine ben Mbwebwe'de Üçüncü gün. Şu inanılmaz şeye bakın | Open Subtitles | إنه اليوم الثالث في مبويبوي انظروا إلى هذا المدهشِ |
| Üçüncü gün. Kesinlikle ormanda kayboldum. | Open Subtitles | إنه اليوم الثالث و إنني بلا شك تائه في الغابة |
| Ve Tanrı Üçüncü gün insanoğlunun dinozorlarla ve eşcinsellerle savaşması için Remington marka tüfeği yarattı. | Open Subtitles | وفى اليوم الثالث أهدى الأنسان إلى صناعة بندقية ريمنجتن بمزلاج ولذلك حتى يستطيع أن يحارب الإنسان الديناصورات. |
| Üçüncü gün, o zamana kadar hâlâ başaramadıysan, bir tane kulübe gideriz, sende karşına çıkan ilk azgın yabancıyı alırsın. | Open Subtitles | ثم في اليوم الثالث اذا لم يتم كل شيئ على مايرام نحن سوف نذهب الى احد الملاهي وانت فقط تختاري اول غريب تقابليه |
| Üçüncü gün, bir şekilde, bıçakları bileyerek savaşa gidecek gibi hazırdı. | Open Subtitles | بحلول اليوم الثالث استطاعت الوقوف وصفع الباب بوجه الموت |
| Üçüncü gün. Birinci görev, Hubble'ı yakalamak. | Open Subtitles | اليوم الثالث المهمة الأولى هي إمساك هابل |
| Araba kundaklaması Üçüncü gün. | Open Subtitles | القضية الغامضة للسيارة المفخخة, اليوم الثالث |
| Şimdilik, en azından doğru yolda olduklarını biliyorlar. Üçüncü gün. | Open Subtitles | فوني تُعلِّم شيدي أيضا ً كيفتقرأسماءالليل، الآن,علىالاقل، يعلمون أنَّهم في الاتجاه الصحيح إنَّه اليوم الثالث |
| Üçüncü gün, mutfağa taşıdık. | Open Subtitles | إلى غرفة العائله في اليوم الثالث ومن ثم نقلناها إلى المطبخ |
| Birincilik ödülünü kazanamayarak şeker denilen panzehiri alamadığım için Üçüncü gün olan yarın vücuduma enjekte edilen zehir yüzünden öleceğim. | Open Subtitles | ،لم أحصل على الجائزة الكبرى مما يعني أنه لن أستطيع شراء ترياق الحلوى ،غذا، في اليوم الثالث |
| İkinci gün yani, geceyi orada geçirip Üçüncü gün de dinlenmiş olarak Los Angeles'a varırsın. | Open Subtitles | في اليوم الثاني نظل هناك وفي اليوم الثالث ننطلق أعتقد أن لكان أسهل لو تستقل طائرة |
| Üçüncü gün maaşının seni zar zor geçindireceğini anlayacaksın. | Open Subtitles | و في اليوم الثالث اعطيك الاجر الذي بالكاد تستطيع ان تعيش به |
| "Üçüncü gün anladım ki, altında ezilmemek için..." "...günleri saymam gerekiyor." | Open Subtitles | في اليوم الثالث أدركت أنهُ عليّ حساب الأيام" "كي لا تحطمني |
| Üçüncü gün o ne yapıyor? | Open Subtitles | ماذا فعل باليوم الثالث ؟ ؟ ؟ |
| İnsanoğlu günahkar adamın eline teslim edildi, ve çarmıha gerildi, ve Üçüncü gün, tekrar yükseldi. | Open Subtitles | ابن الرجل يجب أن يصل ليدي رجل مخطيء و يتم صلبه واليوم الثالث يقوم ثانيةً |