Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on... | Open Subtitles | شاهد واحد, إثنان, ثلاثة, أربعة, خمسة سته, سبعة, ثمانية, تسعة, عشرة |
Bir, iki, üç, dört, beş, altı ve yedi, sekiz. | Open Subtitles | واحد إثنان , نعم ثلاثة أربعة خمسة ستّة سبعة ثمانية |
Bir, iki, üç, dört ... bu şey seni annenin değil miydi? | Open Subtitles | واحد , أثنين , ثلاثة , أربعة هل والدتك لديها هذا ؟ |
Goriller ileride. Bir sonraki vadide üç dört aile vardır. | Open Subtitles | توجد غوريلات حوالى ثلاثة أو أربعة عائلات فى القرية المجاورة |
Bir, iki, üç, dört! Sol. Asker, çıkar o gözlükleri. | Open Subtitles | واحد, اثنان, ثلاثة, اربعة اخلع هذه النظارات السوداء ايها الجندي |
üç dört kişi için mi süreceğim? | Open Subtitles | هل أقوم بجولة لثلاثة أو أربعة أشخاص فقط؟ |
Eğer arabanız varsa, onu da üç dört kez değiştireceksiniz. | TED | سوف تغير سيارتك، إن كان لديك واحدة، ثلاث أو أربع مرات. |
Yalnızca Dünya'yı dolaştığınız zaman boyunca bunu yapıyorsunuz, iki, üç, dört saat, gün. | TED | الفرق فقط أنك تفعل هذا طوال الوقت الذي تدور فيه حول الارض لإثنين ثلاث أربع ساعات، |
Sean, İndian üç, dört gün içinde çıkabilir. | Open Subtitles | شون ، يمكنك أن تستعيد الهندي بعد ثلاثة أو أربع أيام. |
Kaybolmalarından üç dört yıl önceki hayatlarına baktım | Open Subtitles | طالعت حياتهم من قبل ثلاثة إلى أربعة سنوات من اختفاءهم |
ve burada x ekseni üzerinde iki, üç, dört, beş, altı aylık ve dokuz ve 24 aylığa kadar olan aralığı görüyorsunuz | TED | وما تراه هنا على محور السينات هو أطفال بسن شهرين, ثلاثة, أربعة, خمسة, ستة وتسعة, إلى حوالي سن الأربعة وعشرين شهرا, |
Saymaya başladı, "Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on." | TED | وأخذ يعد: واحد.. اثنان.. ثلاثة.. أربعة.. خمسة.. ستة.. سبعة.. ثمانية.. تسعة.. عشرة |
Bu eksende aile büyüklüğünü görebilirsiniz. Bu eksende kadın başına bir, iki, üç, dört, beş çocuk. | TED | على هذا المحور تجدون حجم العائلة: واحدو اثنان, ثلاثة, أربعة, خمسة اطفال لكل امرأة, على هذا المحور |
O yüzden parmaklarımı göstereyim. Bir, iki, üç, dört, beş. | TED | اذن, اسمحوا لي أن أريكم أصابعي. واحد, اثنان ثلاثة, أربعة, خمسة. |
Bir, iki, üç, dört beş, altı... yedi sekiz, dokuz, on, 11, 12, 13... | Open Subtitles | واحد اتنين ثلاثة أربعة خمسة أربعة ستة ثمانية تسعة عشرة 11 12 13 |
Bi daha. Ki, üç, dört. | Open Subtitles | حافظ على قدمك في الأعلى , اثنان , ثلاثة أربعة |
Bunlardan üç, dört tane içersen içinde kan bile bulamazlar. | Open Subtitles | إذا شربت ثلاثة أو أربعة منها، لن يجدوا دمك حتى |
sonuçlanmasından bir yıl sonra 2004'te aynı işi 20 milyon dolara üç dört ay içerisinde yapabilirdiniz. | TED | بعد انتهاءه بسنة في 2004، يمكنك إنجاز نفس العمل لقاء 20 مليون دولار خلال ثلاثة أو أربعة أشهر. |
üç dört hafta önce bir soru sordum. Norveç'te milyonlarca balığın sudaki oksijen yetersizliğinden ötürü | TED | وضعت هذا السؤال قبل ثلاثة أو أربعة أسابيع رأينا في الصحيفة أن الملايين من الأسماك ماتت في النرويج. |
Daha sonra açıklayacağım. Bir, iki, üç, dört, beş. | TED | سوف اشرح لاحقا. واحد, اثنان, ثلاثة, اربعة, خمسة. |
O zaman bir, iki, üç, dört, beş, altı.. | Open Subtitles | اذا, انها واحد,اثنان ,ثلاثة,اربعة, خمسة, ستة |
Hepsi bu kadar Bir, iki, üç, dört. -Niye yatağa gelmiyorsun, bebeğim? | Open Subtitles | واحد, اثنين, ثلاثة, اربعة تعالى الى السرير يا حبيبى |
"Bu babam adına üç dört gün boyunca düşündüğü için oldukça karmaşık bir karardı. | Open Subtitles | كان قرار شائك على والدي فكّر فيه لثلاثة أو أربعة أيام |
Haremim ve belki de üç, dört karım olacak. | Open Subtitles | وسيكون عندي زوج من الحريم، وربما ثلاث أو أربع زوجات إنتظري لتري |
Bir, iki, üç, dört kat yapıyoruz. | TED | واحد .. اثنان .. ثلاث .. أربع طيات نقوم بها |
İlk yıl payınız üç, dört milyon dolar olabilir. | Open Subtitles | فى السنة الأولى ستربح ثلاثة أو أربع ملايين دولار |
Çoğu vaka istihbarat memuru üç, dört kez evlenir. | Open Subtitles | أغلب ضبّاط العمليّات يتزوجون من ثلاثة إلى أربعة مرات. |