| Elimizde üç mermi kovanı var, kitap deposundan üç el ateş edildi. | Open Subtitles | لدينا ثلاث رصاصات و ثلاث طلقات التي جاءت من دار محفوظات كتاب |
| Buradan üç el ateş edilmiş. | Open Subtitles | من الشارع هنا ومتجهة إلى الغرب أطلقت ثلاث رصاصات من هنا |
| Dallas, Teksas'ta şehir merkezinde Başkan Kennedy'nin konvoyuna üç el ateş edildi. | Open Subtitles | في دالس، ولاية تكساس ثلاث رصاصات أطلقت على موكب الرئيس كينيدي في مركز مدينة دالس |
| Sadece üç el silah sesi duydunuz, bu konuda kimseyle konuşmayın. | Open Subtitles | أنت سمعتى ثلاث طلقات فقط ولا تناقشى ذلك مع أحد |
| Shanning İstasyonu civarında küçük kalibreli silahla üç el ateş edilmiş. | Open Subtitles | أطلقَ سلاحُ المقدرةِ الصغيرِ ثلاث مراتِ على مقربة مِنْ محطةِ shanning. |
| Kurbanın omzuna yakın mesafeden üç el ateş edilmiş. | Open Subtitles | سبب الوفاة كانت ثلاثة طلقات قريبة المدى في الصدر |
| Sonra dizinin üzerine çöktü dört numaralı kurbanı yere düşürene dek üç el daha ateş etti. | Open Subtitles | ثم سقطت على ركبتيها أطلقت ثلاث رصاصات أخرى و قامت بقتل الذكر الرابع |
| Sonra dizinin üzerine çöktü dört numaralı kurbanı yere düşürene dek üç el daha ateş etti. | Open Subtitles | ثم سقطت على ركبتها أطلقت ثلاث رصاصات أخرى و قتلت الضحية رقم أربعة |
| Polis ekipleri Frato'nun üç el ateş ettiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | بعد تحقيق الشرطة تبين أن "فراتو" قام بإطلاق ثلاث رصاصات |
| üç el sıkıp kaç. Sonra da ben sıkacağım. | Open Subtitles | أطلق ثلاث رصاصات ثم انطلق، وبعدها سأطلق أنا النار... |
| - Size üç el ateş edilecek. | Open Subtitles | أُطلقت عليك ثلاث رصاصات |
| Soyguncuya üç el sıkmış. | Open Subtitles | وضع ثلاث رصاصات في السارق. |
| Çok tuhaf, oradan üç el ateş edildiği halde... on dakika boyunca kimse depoyu kapatmıyor. | Open Subtitles | بما يخالف المنطق حيث أطلقت ثلاث طلقات من دار المحفوظات لا أحد اهتم بدار المحفوطات لمدة عشر دقائق أخرى |
| Herkes, şüheli görünen şeylere üç el ateş etsin. | Open Subtitles | كلّ واحد منا يطلق ثلاث طلقات على أيّ شيء يثير الشكّ. |
| Herkes, şüpheli görünen şeylere üç el ateş etsin. | Open Subtitles | كلّ واحد منا يطلق ثلاث طلقات على أيّ شيء يثير الشكّ. |
| üç el ateş, uyarı yapmaksızın. Siyahi insanlardan korkuyor mu yoksa? | Open Subtitles | ثلاث طلقات ، بدون تحذيرات هل يخاف من السود أم ماذا ؟ |
| Tam üstümden üç el ateş edildiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت ثلاث طلقات مدوية على مايبدو من فوق رأسي جهة اليمين |
| Adama tek el ateş edilmiş, kadına ise üç el. | Open Subtitles | ضربة Bagger الوحيدة مرّة. هي تُضْرَبُ ثلاث مراتِ. |
| Bir kerede üç el ateş edecek şekilde değiştirildi. | Open Subtitles | إستعرتُ هذا من (في) لقد تم تعديله, يطلق ثلاثة طلقات في الجولة |
| üç el ateş edilmiş... | Open Subtitles | ثلاثة طلقات نارية.. |