| Moab düzlüklerinden dağlara çıktı ve Tanrı ona Ürdün Nehri'nin ardındaki ülkeyi gösterdi. | Open Subtitles | و صعد من سهول مملكة موب إلى أعلى الجبال حيث أراه الله كل الأرض التى كانت خلف نهر الأردن |
| Lord Caiaphas, Ürdün Nehri'nden bir haber var. | Open Subtitles | لورد كايبس, تقرير من نهر الأردن |
| Buranın hükümdarı olarak, Ürdün Nehri'nde etrafa lanet haykıran acayip bir tipin peşine düşmekten daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | كحاكم هنا , عندى الكثير لافعله ... منمطاردةغريبالأطوار ، الجحيم والإدانة الصارخة... خارج نهر الأردن |
| Efendimizi Ürdün Nehri'ne götüreceğiz. | Open Subtitles | نحن سنرى السيد إلى نهر الأردن. |
| Bir zamanların görkemli Ürdün Nehri artık cılız akıyor. | Open Subtitles | نهر الأردن الغزير بات الآن هزيلا |
| ...büyük Yahudi gladyatörü Haham Yochman'la karşılaşmış ve Ürdün Nehri'nde vaftiz olurken ve öyle heyecanlanmış ki koşmuş ve üstüne saldırmış. | Open Subtitles | المصارع اليهودي العظيم الذي هجم على الحاخام "يوغمان الذي كان يستحم في نهر الأردن |
| "Bu Ürdün Nehri'ni geçmeyeceksin." | Open Subtitles | "سوف لن تجتاز نهر الأردن هذا" * |
| İnsanlar Ürdün Nehri'ne geldiler. | Open Subtitles | الناس قد حضروا إلى نهر الأردن |
| Ürdün Nehri'nden geliyorum. | Open Subtitles | أتيت من نهر الأردن |