| Bu, Ducky'nin, Üstçavuş Roe'nun aşırı dozdan ölmesine hüküm vermesinden bir gün önce. | Open Subtitles | هذا يوم واحد قبل الوقت الذي قدره داكي لوفاة الرقيب رو بجرعة زائدة |
| Her şey çok karışık. Dişçi kayıtlarına göre, denizci Üstçavuş Daniel Cryer. | Open Subtitles | سجل الأسنان عرّف رجل مشاة البحرية على أنه الرقيب الأول |
| Üstçavuş. | Open Subtitles | نحنُ بحاجة لكل جنديّ لدينا، أيّها الرقيب. |
| Üstçavuş Highway, Binbaşı Devin acilen seni istiyor. | Open Subtitles | جانى هايواى . ميجور ديفين يريد ان يراك فى اسرع وقت ممكن |
| Ama Üstçavuş Highway'i bulamadım. | Open Subtitles | انا لم اتمكن من العثور على جانى هايواى , رغما عن ذلك ؟ |
| Üstçavuş Highway, eğitim sırasında... izinsiz silah ve gerçek mermi kullanmış. | Open Subtitles | سيرجنت هايواى استخدم الذخيره الحيه من سلاح غير مرخص اثناء التدريب |
| Üstçavuş. | Open Subtitles | لابد وأنّها ستكون رحلة شاقة، أيّها الرقيب. |
| Otopsi tamamlandıktan sonra, ama önce cesedi kaldırdım Üstçavuş'un burnunda hafif bir aşınma fark ettim. | Open Subtitles | بعد إنتهاء التشريح ولكن قبل أن أضع الجثة بعيدًا لقد لاحظت وجود تآكل طفيف على أنف الرقيب |
| Bizim kanımız, baygın bedenini eroin dolu bir iğne kontrol etmeden önce, Üstçavuş kloroforma maruz kalmış. | Open Subtitles | استنتاجنا أن الرقيب كان عاجزًا عن الحركة بسبب الكلوروفوم قبل أن يتم إعطائه حقنة الهيروين القاتلة |
| Üstçavuş Roe, öldüğü için artık kayıp biri değil. | Open Subtitles | الرقيب رو لم يعد مفقودًا بعد الآن لأنه ميت |
| Yani, insanların Üstçavuş Roe'nun fotoğrafını tanımamasını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أعني أنه يُمكنني أن أتفهم إذا لم يتعرفوا على صورة الرقيب رو |
| Üstçavuş Roe'nu evinde bulunan tehdit notu için bize elyazısı örneklerini vermeyecekler. | Open Subtitles | يرفض إعطائنا عينات من خط اليد لنقارنها من رسالة التهديد التي عثرنا عليها في شقة الرقيب رو |
| Fort McNair, Üstçavuş Roe'nun cesedinin bulunduğu terk edilmiş binadan sadece birkaç dakika uzaklıkta. | Open Subtitles | فورت ماكنير على بُعد دقائق فقط من المبنى المهجور حيث تم العثور على جُثة الرقيب رو |
| Üstçavuş Roe, ona karşı en önemli tanık olacaktı. | Open Subtitles | الرقيب رو كان سيكون الشاهد الرئيسي ضده و رو تلقى |
| Evet Üstçavuş. Binbaşı, Keşif Takımı'nı eğitim amaçlı kullanmak istiyor. | Open Subtitles | اجل , جانى , الميجور يريد ان يستخدم فصيله الاستطلاع كاداه للتدريب |
| Hayır Üstçavuş. Saat 11.00'de doktor randevum var. | Open Subtitles | لا , جانى , انا عندى توزيع لطبيب الساعه 11,00 |
| Üstçavuş, haddini bilmiyorsun. Kazanan 1. | Open Subtitles | جانى , انت لا تعرف مكانك الفصيله الاولى هى الرابحه |
| Hasta kim, söyleyeyim... Üstçavuş Highway bugüne kadar karşılaştığım en hasta adam. | Open Subtitles | جانى هايواى هو اكبر مرض انه ليسعدنى مع الاسف ان اقابله |
| Evet Üstçavuş. Askerlik işinde şarkıcılıktan daha iyiyim. | Open Subtitles | اقولك الحق جانى , انا جندى مارينز افضل من كونى مغنى |
| Üstçavuş Thomas Highway emir ve görüşlerinize hazırdır. | Open Subtitles | سيرجنت مقاتل , توماس هايواى جاهز لتنفيذ مهامه , سيدى |
| Komutanım, bu Üstçavuş Highway. Keşif Takımı'na atandı. | Open Subtitles | هذا هو المقاتل سيرجنت هايواى هو قد التحق بكتيبه الاستطلاع |
| Üstçavuş Roe'nun Cuma günü ifade vermesi için som gündü ama gitmemiş. | Open Subtitles | الرائد رو كان من المفترض أن يُدلي بشهادته يوم الجمعة الماضي |