| üsten 2- 5'e. Bond'u yakalayın. Tekrar ediyorum, kıza dokunulmayacak. | Open Subtitles | من القاعدة إلى وحدة25 اعتقلوا لكن أكرر لا تلمسوا الفتاة |
| Ama kimsenin o üsten haberdar olmaması gerektiğinden gerçekte ne olduğunu kim bilir? | Open Subtitles | ولكن لا أحد يعلم بشان تلك القاعدة لذا من يعلم حقاً ما حدث؟ |
| üsten tüm birimlere. Tekrar ediyorum, kıza dokunulmayacak.. | Open Subtitles | من القاعدة إلى كل الوحدات اكرر لا تلمسوا الفتاة |
| Hatta senatörüne bile. üsten nakil edilmesini istemiş. | Open Subtitles | و لعضو مجلس الشيوخ نفسه أراد أن يتم نقله من القاعدة |
| Santiago'nun kendi güvenliği adına üsten nakil edilmesinde hemfikirdik. | Open Subtitles | اتفقنا على نقله من القاعدة لمصلحته الشخصية |
| Benim bildiğim, 06:00'da üsten ayrılmaya koyulmuş olmasıydı. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أنه تم الترتيب ليغادر القاعدة في السادسة صباحاً |
| Sarı üsten ne haber ? Uçakları tuttukları hangar nerede ? | Open Subtitles | ''ماذا عن المكان الآخر، ''القاعدة الصفراء حيث توجد حظيرة الطائرات؟ |
| Efendim, üsten 23:00'te havalandık ve güneye doğru ilerledik. | Open Subtitles | السيد، إنطلقنا من القاعدة في الساعة الـ2300 وتوجّه جنوبا. |
| Sanırım Albay O'Neill'ın üsten Asgard aktarma teknolojisi ile çekildiğine tanık oldum. | Open Subtitles | أعتقد أننى رأيت كولونيل أونيل ينقل من القاعدة بواسطة الأسجارد |
| Binbaşı, bu üsten hiçbir çoğalıcının çıkmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | رائد لا أريد ترك الربليكيتورز يهربون من هذة القاعدة. |
| General Hammond nihayet üsten ayrılabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد الجنرال هاموند أنك قد تحب أن تترك القاعدة |
| Onları katabilecek tek yerden üsten. | Open Subtitles | المكان الوحيد هو مركز التبادل في القاعدة |
| Deniz kuvvetleri toplandı ve üsten ayrılıyorlar. | Open Subtitles | لقد تمت تعبئة قوات المارينز وهم يغادرون القاعدة الان |
| Şimdilik üsten geçit seyahatini kaldırdık. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | منعنا دخول وخروج المسافرين عبر البوابة إلى القاعدة حالياً |
| Sahil izleme 4. üsten rapor var. | Open Subtitles | نتلقى تقريراً من مراقبي السواحل القاعدة 4 يتحدّثون عن صاروخ يقترب |
| Belki kapılar kapandığı için üsten çıkamadılar. Kanıtları yok ettiler. | Open Subtitles | ربما لم يستطيعوا الهروب من القاعدة بسبب الحجز، لذلك قاموا بالقضاء على جميع الأدلة. |
| Silahları üsten çıkarıp istedikleri gibi buraya getirmesini ben emrettim. | Open Subtitles | أمرته بأخذ تلك الأسلحة من القاعدة ويحضرها إلى هنا كما أرادوا. |
| Pekala, onların kim olduğunu öğren! Kimsenin üsten çıkmasına izin vermeyin! | Open Subtitles | حسناً , اعرف من هم ولا تدع اى شخص يخرج من القاعدة |
| Cinayet gecesi üsten ayrılmış. | Open Subtitles | لقد سجل خروج من القاعدة ليلة وقوع الجريمة |
| Komplocular, Zanbar'daki bir üsten Mandalore'un başkenti Sundari'ye saldırmaya hazırlanırlarken diğer 2000 bağımsız sistemin kaderi Darth Maul'un büyük bir suç imparatorluğu kurma amacına daha da yaklaşmasıyla tehdit altında. | Open Subtitles | بينما يتجهز المتأمرون للهجوم عاصمة ماندلاور صانداري من قاعدة على زانبار |
| Bütün hayatımı orduda üsten üse koşturmakla geçirdim. | Open Subtitles | قضيت حياتي كلها بالجيش أتنقّل من قاعدة إلى أخرى، |
| Babalık bu olay üsten dolaşmak için çıkmış sarhoş askerleri tutuklamaktan biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيداً من إعتقال جنود الثمالى يتجولون في قاعدة عسكرية |