| Doğu Alman Çelik Heyeti üyesiymiş gibi numara yapıyordu. | Open Subtitles | انتحل شخصية عضو من البعثة الفولاذية الألمانية الشرقية. |
| Çalıştığım yerdeki aşçı, eskiden çete üyesiymiş. | Open Subtitles | ان الطباخ الذي اعمل معه كان عضو في عصابة سابقا |
| Beyaz ırkın saflığı örgütünün kart sahibi bir üyesiymiş. | Open Subtitles | إنه عضو, حامل لبطاقة منظمة الطهارة البيضاء العنصرية |
| Angeles Ridge Yarış Kulübünün bir üyesiymiş. | Open Subtitles | يبدو بأنه كان عضوا بنادي سباقات آنجلس ريدينغ |
| Bir zamanlar şehirdeki ütopik tarzda bir mezhebin üyesiymiş. | Open Subtitles | كانت عضوة في طائفة تؤمن بالمثالية في المدينة |
| Şimdi, Minas Yunan terörist organizasyonu Polites tin Katapolemisi tis ya da kısaca PK üyesiymiş. | Open Subtitles | والآن كما إتضحَ لنا فإنَّ "ميناس" كان عضواً في... في # المنظمة اليونانيّةَ الإرهابيّة # وإسمها هو # مواطنو القتال # |
| Görünüşe göre Zac Hedley çetenin bir üyesiymiş. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك, يبدو زاك هيدلي عضو في عصابة ديبويل |
| Mateo Morales. Sam'in babası. Four Corners çete üyesiymiş. | Open Subtitles | ماثيو موراليس ، والد سام كان لمرة واحدة عضو في عصابة الأركان الأربعة |
| Evet anlaşılan Westbrook kimliklerini hayatı... pahasına saklayacağı bir avuç kodamandan oluşan gizli bir örgütün üyesiymiş. | Open Subtitles | نعم , على مايبدو القاضي عضو في منظمة سرية حفنة من سماسرة السلطة هوياتهم سيبقيها سرا ولو بحياته |
| Ortaya çıktı ki Rus Erotik Site Yöneticileri Federasyonu üyesiymiş. | TED | تبين أنه عضو في Russian Adult Webmasters Federation |
| Ve bir zamanlar Sağ El'in üyesiymiş. | Open Subtitles | ولبعض الوقت, عضو باليد اليمنى. |
| Ve şuna bakın, Carter Baizen de üyesiymiş. | Open Subtitles | وما حدث, ان كارتر بيزن عضو أيضا |
| 1990-1996 yılları arasında Dünya'nın Dostları grubunun üyesiymiş. | Open Subtitles | -هو عضو في "أصدقاء الأرض" في الفترة بين عامي 90-96 |
| Her gün yarım saat civarı geç geliyormuş çünkü bir yürüyüş grubunun üyesiymiş. | Open Subtitles | تأتي متأخرة 30 دقيقة كل يوم؛ لأنها عضو في مجموعة "السلُطاء" |
| Crimson için yazıyormuş, tartışma kulübünün bir üyesiymiş, yüksek onurla mezun olmuş. | Open Subtitles | كتبت للكريمسون، كانت عضوا في نادي النقاش ، تخرجت بامتياز . |
| Ama geçmişte silahlı saldırıdan hükümlü tanınmış bir SVL üyesiymiş. | Open Subtitles | لكن في حياته السابقة SVL كان عضوا معروفا في و الذي قام احيانا باعتداءات عنيفة |
| Sir Arthur Conan Doyle gizli bir üyesiymiş. | Open Subtitles | كان السير آرثر كونان دويل عضوا السري. |
| Takip etmek tek hobisi değil belli ki. Bahçe grubunun da üyesiymiş. - Bu da N.P.P olayını açıklıyor. | Open Subtitles | جليًّا أن الترصّد ليس هوايتها الوحيدة، إنّها عضوة في مجموعة بستنة أيضًا. |
| Ayrıca kilisenin de devamlı bir üyesiymiş. | Open Subtitles | وأيضا هي عضوة فعالة في كنيستها |
| Elizabeth Stanfeld Visualize'nin bir üyesiymiş. | Open Subtitles | إنّ (إليزابيث ستانفيلد) عضوة بطائفة "الرؤية" |
| Aceway Katili'nin ikinci kurbanı, Freddy Duncan da destek grubunun üyesiymiş. | Open Subtitles | فريدي دونكان) الضحية الثانية) (لقاتل (آيسواي كان عضواً أيضاً |
| Stanbow, Damned adlı bir motor çetesinin üyesiymiş. | Open Subtitles | كان (ستانبو) عضواً في عصابة دراجات نارية تدعى (الملعونين). |
| Celia, nazik ve iyi bir takım üyesiymiş ve Visualize'a katılmak iyi bir fikirmiş. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كانت (سيليا) لطيفة وعضوة جيّدة بالفريق وأنّ إنظمامها إلى منظّمة "الرؤية" فكرة جيدة هذا كل شيء ، إلى حد كبير |