| Yani, üzülmeyin, sıkıntıya girmeyin. Bunu ezelden beridir yapıyoruz. | TED | ولهذا لا تقلقوا حيال هذا الموضوع. لقد قمنا بهذا الشئ منذ الأزل. |
| Dedim ki "üzülmeyin, buraya gelin, sizi de ameliyat edelim." | TED | فقتل لهم .. لا تقلقوا .. تعالوا الى تايلندا .. وسوف نقدم لكم الكثير |
| üzülmeyin. Bu benim gözaltım. Söz veriyorum kan sıçramayacak. | Open Subtitles | لا تقلقوا حيال ذلك، هذا تحقيقى وأعدكم بعدم وجود إراقة للدماء. |
| üzülmeyin, saygıdeğer, haşmetli sanatçılar. | Open Subtitles | ... لا تحزنوا,يأعزائى الفنانين العظماء |
| Çok fazla üzülmeyin bana öyle geliyor ki bu işten baya karlı çıktınız. | Open Subtitles | لا اعرف هذا الرجل.اذن لاتنزعج |
| Quizi kaybettiğiniz için üzülmeyin, çünkü herkes habersiz sınavlarda başarısız oluyor. Laboratuvarımın yaptığı ve | TED | الآن لا تشعروا بالأسى لفشلكم في الامتحان الأول لان الجميع يفشل في الامتحانات المفاجئة طيلة الوقت |
| üzülmeyin Bayan Farrell. Kocanız gitmekle akıllılık ediyor. | Open Subtitles | لا تحزني يا سيدة فاريل زوجك يفعل الشيء الحكيم |
| Ama muhtemelen görebiliyor gibi davranıyordu ki siz üzülmeyin. | Open Subtitles | لكنها على الأرجح إدعت أنها تستطيع الرؤيه حتى لا تقلقوا عليها, |
| üzülmeyin. Ba Sing Se'ye sağ salim varmanızı sağlayacağım. Yılan Geçidi'nden geçmenizde size yardımcı olacağım. | Open Subtitles | لا تقلقوا ، ستصلوا إلى المدينة بأمان ، سأقودكم خلال طريق الأفعى |
| Ama üzülmeyin, GPS'im bizi zamanında yetiştirecek. | Open Subtitles | ولكن لا تقلقوا. فمحدد المواقع الخاصّ بي سوف يوصلنا إلى هناك في الوقت المحدّد |
| İyiymiş ya! üzülmeyin, inşaatı bitince güzel görünür. | Open Subtitles | مكان جيد يا أصحاب, لا تقلقوا سيبدو شكلها جيد عندما تنتهي |
| üzülmeyin, bir sonraki denemede daha iyi olursunuz. | Open Subtitles | لا تقلقوا ستبلون بلاء أفضل في الإعادة التالية |
| üzülmeyin,her türlü önlemi alacağım. | Open Subtitles | و لكن لا تقلقوا, سناخذ جميع وسائل الحذر |
| bu adam senin iyi bir arkadaşınmış... üzülmeyin... onlara ben bakacağım! | Open Subtitles | هذا الرجل صديق لك لا تقلقوا سأعتني بهم |
| Ama üzülmeyin, aramızda kalacak. | Open Subtitles | و لكن لا تقلقوا ، هذا هو سرنا الصغير |
| Yorgun olduğu için böyle. üzülmeyin de yiyin siz. | Open Subtitles | هذا لانه قلق , لا تقلقوا كلوا فحسب |
| Ama sakın üzülmeyin -- hayatınıza devam edin. | TED | ولا تقلقوا -- استمروا في حياتكم. |
| Size yalvarıyorum, üzülmeyin. | Open Subtitles | أتوسل اليكم لا تحزنوا |
| Ama onun için üzülmeyin. | Open Subtitles | لكن لا تحزنوا لأجله |
| - Lütfen üzülmeyin efendim | Open Subtitles | أرجوك لاتنزعج يا سيّدي |
| Gol atabilirdim üzülmeyin | Open Subtitles | كان ينبغي عاي ان اسجل -يا شباب لا تشعروا بالاحباط |
| üzülmeyin çocuklar. Hoşçakalın. | Open Subtitles | لا تحزني صغيرتي وإلى اللقاء |