| Bak, ondan şüphelendikleri sürece senden şüphelenmeyecekler. Kaldı ki, bence bu o adam. | Open Subtitles | اصغ، طالما يشتبهوا به فلن يشتبهوا بك بجانب، أعتقد أنه هو الجاني. |
| Ama bu sayede, hiç bir şeyden şüphelenmeyecekler. | Open Subtitles | لكن مع هذا ، لن يشتبهوا بشيء |
| Hiçbir şeyden şüphelenmeyecekler, tamam mı? | Open Subtitles | لن يشتبهوا بشئ، حسناً؟ |
| Burada seninle çürüdüğümü düşündükleri müddetçe bilgi almak için dışarı çıktığımdan şüphelenmeyecekler. | Open Subtitles | طالما هم يظنون بأنني أتعفن هنا معكَ فلن يشكوا بأنني في الخارج أجمع المعلومات |
| Gerçekte benden şüphelenmeyecekler bile. | Open Subtitles | في الواقع، فهم لن يشكوا في تماما. |
| Onlara ihanet ettiğinden şüphelenmeyecekler. | Open Subtitles | لن يشكوا أنك قد خنتهم |
| şüphelenmeyecekler. | Open Subtitles | لأفعله بهذا - لن يشكوا - |