| Polis cinayet nedeni ya da şüphelisi yok dedi. Ama sonra şunu öğrendim. | Open Subtitles | الشرطة قالت انه ما كان هناك حافز, ولا مشتبه به.ثم عثرت على هذه. |
| Cinayet şüphelisi nasıl bir sürü insanın olduğu evden kaçabiliyor? | Open Subtitles | كيف لمجرم مشتبه به بأن يختفي من منزل مليء بالناس؟ |
| Ama bu sabahki kanlı cinayetin tek şüphelisi olduğu söylendi. | Open Subtitles | لكن قيل لنا إنه مازال المشتبه به الوحيد في جريمة الذبح المروعة هذا الصباح |
| Roma'da çifte cinayet şüphelisi, New York'ta saklandığına inanılıyor ve elimizdeki ona ait bulanık fotoğrafı da ekle. | Open Subtitles | متهم بعمليتي قتل في روما و يُعتقد أنّه مختبئ في نيويورك و ضعي الصور التي لدينا له |
| DJ Pratt, soruşturması devam eden bir davanın baş şüphelisi. | Open Subtitles | دي جي برات هو أحد المشتبه بهم في التحقيق الجنائي المستمر، |
| Artık, David Palmer cinayetinin şüphelisi değilsin, fakat buradayken, buna ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لم تعد مشتبهاً به فى قضية إغتيال الرئيس بالمر |
| Birçok cinayetin şüphelisi, ama kimse adama karşı bir dava oluşturamamış. | Open Subtitles | مُشتبه به في العديد من جرائم القتل، ولكن لا أحد قادر على إثبات قضيّة. |
| Ama madem artık bir cinayet şüphelisi değil, çok daha iyi. | Open Subtitles | لكن بما إنها ليست مشتبه بها .في جريمة القتل بعد الآن |
| Eski hocasının cinayet şüphelisi olduğunu öğrendiğinde sarsılmıştır. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه كان متزعزعًا حين علم بأنّ أستاذًا سابقًا يشتبه به في ارتكاب جريمة |
| David cinayet şüphelisi bile olabilir. | Open Subtitles | ـ ديفيد ممكن ان يكون مشتبه به ـ أعتقد ان هذا سيوضع فى الاعتبار |
| Evlenmek üzere olduğun adam, yakından ilgilendiğin adamın cinayet şüphelisi. | Open Subtitles | الرجل الذي أنت على وشك الزواج منه مشتبه به في قتل الرجل الذي تهتمين به كثيرا |
| Sadece doğma-büyüme Miami'li olduğunu, yedi cinayetin şüphelisi olduğunu, ama asla suçlanamadığını | Open Subtitles | مشتبه به في سبعة جرائم قتل لكنه لم يكن سوى مجرد مُتهم هذا الرجل هو السيد النظيف |
| - Peki, cinayet şüphelisi olduğunu düşünürsek, | Open Subtitles | حسنًا ، باعتباره الآن مشتبه به في قضية قتل |
| Artık, Başkan Palmer suikastinin baş şüphelisi Jack Bauer. | Open Subtitles | جاك باور يعد الان المشتبه به الرئيسي في إغتيال الرئيس بالمر |
| Bir cinayetin şüphelisi olmak hoşuna gidiyor, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تستمتع بدور المشتبه به بجريمة قتل، أليس كذلك؟ |
| O'Hare'deki suikast girişiminin şüphelisi gözaltına alındıktan sonra ikinci kez halk içine çıkan Başkan Kane, ani bir kararla Lennox Gardens'a gidip önceden planlanmamış bir konuşma yaptı. | Open Subtitles | فقط في ظهوره الثاني للعلن منذ وصول متهم إطلاق النار إلى الحجز العمدة " كين " جعل ما وصفه |
| Kim evlendiyse, eşi onun ilk şüphelisi. | Open Subtitles | اياً كان متزوجاً يكون القرين هو أول المشتبه بهم |
| Bu inanılmaz. Üçüncü kez cinayet şüphelisi oluyorum. | Open Subtitles | هذا لا يُصدق، إنّها المرة الثالثة التي أكون فيها مشتبهاً في جريمة قتل. |
| Yani hala geçerli bir cinayet şüphelisi arıyoruz. | Open Subtitles | ممّا يعني أننا ما زلنا نبحث عن مُشتبه به أساسي للجريمة. |
| Ne yazık ki cinayet şüphelisi olduğunda Doktor | Open Subtitles | للأسف الشديد إتفاقية السرية بين الطبيب والمريض تبطـل عندما تكونين مشتبه بها في جريمة قتل |
| Adrian Essex'te bir tetikçinin numarası var Eugene Boden, bir dizi cinayetin şüphelisi. | Open Subtitles | (إدريان إسيكس) مأجور من الدرجة الأولى... (يوجين بودن)، يشتبه به في عدد من جرائم القتل |
| Ta ki iki gün önce cinayet şüphelisi olana kadar örnek bir Rus vatandaşıymış. | Open Subtitles | .وصولاً الي جريمة المشتبه بها منذ يومين .كانت مواطنة روسية اعتيادية |
| Staten Adası'nda işlenen yarım düzine cinayetin de şüphelisi. | Open Subtitles | يُشتبه به بأكثر من ستّ جرائم قتل في الجزيرة. |
| Tamam ama mavi gözakı ile soygun şüphelisi arasındaki bağlantıyı kuramadım. | Open Subtitles | حسناً لكنني لا أرى الإرتباط بين الإزرقاق العيني ومشتبه مخزن الخمور |
| Çünkü bu adam sabahki suikastın şüphelisi. | Open Subtitles | لأن هذا الرجل مُشتبه بهِ في جريمة قنص تمّت هذا الصباح. |
| Dedektif Fonnegra cinayetin şüphelisi olarak görevden alındı. Ayrıca siz arkadaştınız, değil mi? | Open Subtitles | سيد "مارتن" ، المحقق "فونيجرو" أوقف عن العمل وأصبح مشتبة به في الجريمة |
| Eşi görülmemiş dokuz aylık operasyon ile 170'ten fazla El-Kaide şüphelisi ele geçirildi, ve beş milyon dolardan fazla para, | Open Subtitles | في عملية غير مسبوقة في تسعة اشعر اصطياد 170 مشتبه في القاعدة واكثر من خمسة ملايين دولار |
| Çünkü eğer yanılıyorsan, elimizde cinayet şüphelisi olmayacak. | Open Subtitles | لأنه إن كنتِ مخطئة , فلن يكون لدينا مشتبه فيه بجرائم القتل |