| İlki -- ve bu benim için şaşırtıcıydı; bunun ortaya çıkmasını beklemiyordum -- ama şimdi çok daha sessiz bir yaşam sürüyorum. | TED | الاول و قد كان مفاجئاً بالنسبة لي : ولم اكن اتوقعه على الاطلاق أنا الآن اعيش حياة أكثر هدوءاً |
| Birbirimize çok benziyor gibiydik aynı kafadaydık bu çok şaşırtıcıydı ve ben kendimi "Tamam, ben bunu yapabilirim zeki ve başarılı olabilirim" diye düşündüm. | Open Subtitles | فقد كنا متشابهتان نوعاً ما و كذلك كنا على نفس المسار و لقد كان ذلك مفاجئاً .و لقدشعرتفحسب. |
| Koridordaki dolaptan, o zamana kadar asla kullanılmamış tabancayı çıkartmaya karar vermem işte bu yüzden çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | لهذا كان أمراً مدهشاً عندما قررت التوجه لدولاب الصالة و استخدمت مسدس لم أستعمله من قبل |
| Hugo'nun piyasada sürekli yükselen başarısı çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | "كان الازدهار المتنامي لنجاح (هيوغو) مدهشاً" |
| İşte bu çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | .أظهِر نفسك .ذلك كان مُفاجئاً |
| Tüm bu vesayet savaşı ortaya çıktığında ilk olarak kabile, kabile mahkemesinde görülen davasını kaybetti ki bu oldukça şaşırtıcıydı ama yanlış iddiada bulunmuşlardı. | Open Subtitles | حيثُ إنكشفت معركةُ ... الحضانةِ بأكملها في البداية، خسِرت القبيلة ... قضيّة بلدتها في محكمةٍ قِبليّة وهو الأمر الذي كان مُفاجئاً للغاية ولكنّه من الواضح بأنّ تلك مُطالبة سيّئة |
| O kısım çok şaşırtıcıydı ama babamı çıkarmama yardım etmenden bahsediyordum. | Open Subtitles | هذا الجزء كان مفاجيء للغايه, لكني أتحدث عن كيفية مساعدتك لأبي |
| Belki bu biraz şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | إنّهُ ربما كانَ أمراً مفاجئاً قليلاً. |
| Çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | كان ذلك مفاجئاً. |
| Çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | كان ذلك مفاجئاً. |
| Bu şaşırtıcıydı ama. | Open Subtitles | الآن، ذلك كان مفاجئاً |
| Turuncu çizginin çölü yaklaşık 45 derecelik açıyla terk ettiğini görüyorsunuz. Bu çok şaşırtıcıydı, çünkü ilk gece bu bilgilere baktım ve daha önceden bahsetmiş olduğum ayrılıkları gerçekten görmeye başladım -- yaş, cinsiyet ve zenginlik ayrımları vb. | TED | يمكنك رؤية الخط البرتقالي يغادر سطح الصحراء بزاوية مقدارها حوالي 45 درجة هناك. كان مدهشاً لأن الليلة الأولى طالعت كل هذه المعلومات وبدأت بالفعل رؤية الفوارق التي تحدثت عنها سلفاً -- الفوارق العمرية، النوعية والثروة والخ. |
| Gümledin kızım. Çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | كان ذلك مدهشاً |
| Tarihi eserlerimizden birisinin sürpriz bir şekilde canlanması şaşırtıcıydı, fakat amacıyla kıyaslanınca o kadar da şaşırtmıyor. | Open Subtitles | واحدة من قطعنا الأثريه عادت للحياه بشكل مفاجيء ولكن هذا يتضاءل مقارنة مع الغايه |
| Tamam, bu şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | ! حسنا .. هذا مفاجيء |