| Köprünün açılmasını bekle. İyi şans getireceğini söylerler. | Open Subtitles | إنتظر لرؤية إفتتاح الجسر يقولون أنّه يجلب الحظ الطيب | 
| Birkaç sene önce birisi ona cadı itmenin iyi şans getireceğini söylemişti. | Open Subtitles | قبل عدة سنوات , شخصـاً مـا أخبرهـا أن دفع الساحرات يجلب الحظ الجيد | 
| Bazı insanlar bunun kötü şans getireceğini söyler, değil mi? | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أن هذا يجلب الحظ التعس | 
| Birbirimizi görmenin kötü şans getireceğini söyledim ona, ...ama çıplak olduğunda çok ikna edici olabiliyor. | Open Subtitles | أخبرتها انه من الحظ السيء رؤية بعضنا لكن بإمكانها أن تكون مقنعة جدا و هي عاريه | 
| - Ben sadece isim gününüzde birini öldürmenin kötü şans getireceğini söylemek istedim. | Open Subtitles | لقد كنت أقصد أنه سيكون من الحظ السيء أنت تقتل رجلاً . في يومك | 
| Size bunun kötü şans getireceğini söylemiştim. Size söylemiştim! Strode! | Open Subtitles | قلت لكم جميعاً بأن هذا يجلب الحظ العاثر، لقد قلت لكم! | 
| Romalılar, hayatını kurtardığın kişiye bir şey vermemenin kötü şans getireceğini söyler. | Open Subtitles | الرومان قالوا أن من الحظ السيء ألا تعطي شيء ما للشخص الذي انقذ حياتك |