| Seninle olan her kimse çok şanslı biri olur. | Open Subtitles | وتلفاز رائع ، وتأمين ، من يحصل عليكِ سيكون رجل محظوظ |
| Bakın, beyler, hayatım boyunca, kendimi şanslı biri olarak düşünürdüm. | Open Subtitles | إسمعوا طوال حياتي كنت أعتبر نفسي رجل محظوظ |
| Durumlar şu anda kasvetli görünüyor olabilir ama aslında oldukça şanslı biri sayılırsın. | Open Subtitles | أنا أعلم أن الأمور تبدو قاتمة ولكنك في الواقع رجل محظوظ |
| Çok şanslı biri. Keşke ben o kadar şanslı olsam. | Open Subtitles | شخص محظوظ جداً اتمنى لو كنت ذلك المحظوظ |
| Bu seni sadece şanslı biri yapar. | Open Subtitles | هذا يجعلك شخص محظوظ |
| Eğer sesin kadar hoş biriysen, çok şanslı biri demektir. | Open Subtitles | حَسناً،إذاكنتِلطيفةكصوتكِ أنه رجلٌ محظوظ |
| Kalbinizin sahibi olan erkek çok şanslı biri olmalı. | Open Subtitles | الرجل الذي يحمل قلبك رجل محظوظ بالتأكيد |
| Sizin şanslı biri olduğunuzu onun çok güzel olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول إنك رجل محظوظ إنها فائقة الجمال |
| Ben özgür bir adamım, ama hiç şanslı biri olmadım. | Open Subtitles | انا رجل حُر ولكن لستُ دومًا رجل محظوظ |
| Kendimi oldukça şanslı biri olarak addediyordum. | Open Subtitles | تصورت نفسي رجل محظوظ للغاية |
| Emma'yı Harriet için bırakan adam ne şanslı biri! | Open Subtitles | رجل محظوظ الذي يستبدل (إيما) بـ(هارييت). |
| Bu da sizi çok şanslı biri yapar. | Open Subtitles | وذلك يجعلك رجل محظوظ جداً |
| Öyleyse, Ted gerçekten şanslı biri. | Open Subtitles | حسنا, إذاً تيد رجل محظوظ |
| Seksi ve akıllı. Lucas şanslı biri. | Open Subtitles | يا للعجب، مثيرة وذكيّة (لوكاس) رجل محظوظ |
| Bu da şanslı biri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يجعلك رجل محظوظ |
| Kocan şanslı biri. | Open Subtitles | زوجك رجل محظوظ. |
| - Erkek arkadaşın şanslı biri. | Open Subtitles | -إنّ صديقك شخص محظوظ |
| Çok şanslı biri. | Open Subtitles | إنه شخص محظوظ |
| Çok şanslı biri bence o | Open Subtitles | (إنه شخص محظوظ جداً, (جوديث |
| Eğer sesin kadar hoş biriysen, çok şanslı biri demektir. | Open Subtitles | حَسناً،إذاكنتِلطيفةكصوتكِ أنه رجلٌ محظوظ |
| - Zaten şanslı biri olduğun belli. | Open Subtitles | أعني, أنك رجلٌ محظوظ أجل, أنا أعرف ذلك |