| Modern giysilerimiz olmadan siz ve ben burada bir gece hayatta kalsak şanslı sayılırız. | Open Subtitles | بدون المعدات الحديثة , فسنكون محظوظين أنا وأنت إذ ما قضينا هنا ليلة واحدة وبقينا على قيد الحياة |
| Kız buralı. Parmaklarından fazla dişi varsa şanslı sayılırız. | Open Subtitles | إنها فتاة من البلدة سنكون محظوظين إن كانت تملك أسناناً و أظافراً إضافية |
| Atlar bir yana, kendi canımızı kurtarabilirsek, şanslı sayılırız. | Open Subtitles | سوف نكون محظوظين إذا نجونا من هناك بحياتنا، دع الخيول. |
| O noktaya varırsak, şanslı sayılırız. | Open Subtitles | بصراحة سنكون محظوظين إن بلغنا المحاكمة |
| Kız buralı. Parmaklarından fazla dişi varsa şanslı sayılırız. | Open Subtitles | إنها فتاة من البلدة سنكون محظوظين إن كانت تملك أسناناً و أظافراً إضافية . |
| Üç ay dayanırsak şanslı sayılırız. | Open Subtitles | سنكون محظوظين لو بقينا لثلاثة أشهر |
| Ama biz yılda 1.000 dolar kazansak şanslı sayılırız. | Open Subtitles | ...فنحن محظوظين لنحصل على 1000$ في العام |
| Kurtulan varsa şanslı sayılırız. | Open Subtitles | , سنكون محظوظين لو نجوا |
| Tucci'nin annesi de bizi dava etmezse şanslı sayılırız. | Open Subtitles | سنكون محظوظين إن لم ترفع علينا أمّ (توشي) دعوى قضائية |
| Eğer onu sadece gulag'a yollarlarsa şanslı sayılırız. | Open Subtitles | وسنكون محظوظين لو انها أرسلت فقط إلى(غولاغ) غولاغ: واحد من أسوء المعتقلات الدمويه يقدر* عدد ضحاياه إلى أكثر من 18 مليون روسى |