| Bu şarkıyla hayatımda ilk defa bir kızla dans etmiştim. | Open Subtitles | مع هذه الأغنية رقصت مع فتاة لأول مرة في حياتي |
| Bu şarkıyla ilk ne zaman seviştiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر المرة الأولى التي مارسنا فيها الحب على ضوء هذه الأغنية ؟ |
| Daha iyi bir şarkıyla daha büyük bir erkeğin kazanacağı çiftleşme fırsatı daha fazladır. | Open Subtitles | كلما كانت الأغنية أفضل كلما كان الذكر اكبر كلما حصل على فرص تزاوج أكثر |
| Yumuşak bir şarkıyla giriş yapmak daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | أليس من الأفضل أن مفتوحة مع أغنية الخفيفة؟ إن مقدمة؟ |
| Bir şarkıyla değişebilecek bir dünyamız yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك أحد من الذي يقبل بنفسه محولاً من أغنية |
| Aşık olduğum ilk erkeğe yazdığım şarkıyla başlamak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أبدأ بأغنية كتبتها لأول رجل أحببته |
| Ben bu şarkıyı seviyorum. Bu şarkıyla dans etmeyi seviyorum. | Open Subtitles | انا احب هذه الاغنية و احب طريقة رقصه جدا فيها |
| 6 aydır bu şarkıyla ben dans ediyorum ve şimdi bu maymun benim şarkımla dans ediyor. | Open Subtitles | لقد ألفت الأغنية للملهى وأنا أرقص عليها منذ 6 شهور وافاجا بهذة القردة العاهرة ترقص عليها |
| Fakat niçin aynı lanet şarkıyla Etrafta zıplıyorlar? | Open Subtitles | لكن لماذا ترفض دفعها إلى نفس الأغنية المشؤمة؟ |
| Bu şarkıyla bakireliğimi kaybetmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا فقدت عذريتي بالقياس الى هذه الأغنية |
| Hey bu şarkı... Bu şarkıyla neredeyse bekâretimi kaybediyordum. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد فقدت عذريتي وأنا أستمع لهذه الأغنية |
| Şimdi bu klasik şarkıyla 10. bölüme geçelim. | Open Subtitles | إذاً , لندع هذه الأغنية الكلاسيكية تدخلنا الفصل العاشر |
| Düğünlerde bu şarkıyla dans etmek zorunda kalmayacaktık. | Open Subtitles | حتى لا أكون مضطراً للرقص على تلك الأغنية في الأعراس |
| Kürsüde söyleyeceğin bir şarkıyla bizi onurlandıracağını duydum. | Open Subtitles | أَسْمعُ بأنّك سَتُشرّفُنا مَع أغنية في الإستقبالِ. |
| Eğer kendimi bir şarkıyla anlatırsam eminim daha eğlenceli olur. | Open Subtitles | أعتقد أنه بإمكاننا أن نحضى بالقليل من المرح. إذا ما عبرت عن رأي بواسطة أغنية. |
| Bence bölgesellere orijinal bir şarkıyla gidiyoruz! Merhaba. Bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | أظننا سنعمل أغنية محلية للمحليات هل لي أن أسألكِ سؤالاً ؟ |
| 1400 yıldır dünyanın her yerindeki Müslümanların söyledikleri bir şarkıyla. | Open Subtitles | وهم ينشدون بأغنية ينشدها المسلمون فى أنحاء العالم |
| hadi gidelim, aşk diyarına ne kadar güzel şarkı söylediğimi iyi bilirsin,her sabah ayrı şarkıyla uyandıracağım seni uykudan önce şarkı, hep söyleyeceğim | Open Subtitles | هي بنا ، إلى أرض الحب ؟ أنت تعرف كم أغني بشكل جيد ، سأوقظك بأغنية كل صباح وأدعكتسترسلفي النوممعأغنية، سأكون مذياعك |
| Bu şarkıyla kapatıyorum-- bu çocukların şarkısı-- çünkü hepimiz ebedi Annenin masasında ki çocuklarız. | TED | اختم بهذه الاغنية انها اغنية اطفال لاننا كلنا اطفال على طاولة الام الابدية |
| Söylediğiniz şarkıyla hikayenin içine girmeli ve izleyiciye keyif vermelisiniz. | Open Subtitles | غنوا لأنكم تشعرون بالأغنية و لا تغنوا لأنكم تريدون أن تتميزوا أمام الجمهور |
| Shelby'i Dash DeWitt'ten aldığım pastanın içinden çıkması için ve seksi bir şarkıyla serenat yapması için ikna ettim. | Open Subtitles | لكني أقنعت(شيلبي)ان تقفز من الكعكة العملاقة والتي استعرتها من (داش دويت) وان تغني لأبي لحن غرامي مثير |
| Ve öylede, bir ufak şarkıyla kapatmak istiyorum. | TED | ولهذا اريد ان اختم باغنية صغيرة |
| O tiyatroya gidiyor ben de evde insanların kendilerini şarkıyla ifade etmesini dinlemek zorunda olmuyorum. | Open Subtitles | هى ذهبت الى المسرح و انا بقيت فى المنزل حيث لا اسمع اى اشخاص يعبروا عن انفسهم بالغناء |
| Marilyn Monroe için yazdığım şarkıyla aynı şarkı. | Open Subtitles | وهو كَانَ نفس الأغنيةِ كَتبتُ عن مارلين مونرو. |
| Şu alkol oranlarını şarkıyla söyleyiveren sürücülere bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب الوضع عندما يقوم الثمالى بغناء ألحانهم الخاصة بالسُكْر |