Bunu hak ettin. Yasemin Ejder'i şehrin en iyi çayhanesi olacak. | Open Subtitles | أنت تستحقها تنين الياسمين سوف يكون أحسن متجر للشاي في المدينة |
Evet, bir gün ben, şehrin en iyi hırsızı olacağım. | Open Subtitles | نعم ، في يوم ما ستكون أفضل لص في المدينة. |
Bayan Blair'i tanıyorsam, şehrin en iyi dondurmasını satan Chelsea markettedir. | Open Subtitles | أنسة بلير ذهبت إلى السوق تشيلسي حيث أفضل جيلاتي في المدينة |
Wynand binasının nerede yükseleceğine ve şehrin en yüksek yapısı olacağına 16 yaşımdayken karar verdim. | Open Subtitles | قررت منذ كنت فى السادسة عشرة أن هنا المكان حيث يجب أن تقف بناية ويناند وهذا ما سوف تكونه أعلى بناء فى المدينة |
Şişko Sam'in yerinin şehrin en heyecanlı lokali olmadığını kimse söylemesin! | Open Subtitles | لا استطيع ان ارى غرزتى و هى ليست الاكثر صخبا فى المدينة |
Görünüşe göre, dün gece en vahşi iki sokak çetesinin kanlı katliamına ev sahipliği yapan saf şehrimiz şehrin en bednam striptiz kulübünün ateşli yıkımına tanıklık etmek zorunda. | Open Subtitles | يبدو أن مدينتنا الجميلة التي أستضافت ليلة أمس مجزّرة دموية لأثنين من أكثر عصابات الشوارع عنفاً، لا بد علينا الآن أن نشهد تدميراً نارياً لأكثر نوادي العرات سيء السمعة. |
şehrin en güzel araba galerisinin sahibi olduğumu bilmiyordun galiba. | Open Subtitles | ؟ أنا أملك أفضل ورشة صيانة سيارات في المدينة ؟ |
Ancak biz, şehrin en varlıklı iş adamları olarak şehrin geleceğini elimizde tutuyoruz. | Open Subtitles | حسنا، نحن، رجال الأعمال الأكثر ثراء في المدينة والنساء عقد مستقبلها في أيدينا. |
Alan Aşağı Doğu Yakası'nın çok merkezi bir konumunda bulunuyor ve bugün de hâlâ şehrin en kalabalık mahallelerinden biridir. | TED | الآن، يقع هذا الموقع تماما في قلب الجهة السفلى الشرقية، والتي لا تزال اليوم واحدة من أكثر الأحياء ازدحاما في المدينة. |
şehrin en yüksek noktası Ünlü Woolworth Kulesi'nin tepesinden | Open Subtitles | من أعلي مكان في المدينة من فوق برج ولورث |
Ödlek polisler beni şehrin en büyük eczanesine götürüyorlardı. | Open Subtitles | الشرطة الحثالة يرافقوني إلى أكبر صيدلية في المدينة |
Onu Briarwood'a aldırdım. şehrin en seçkin ahırı. | Open Subtitles | لذا أحضرته هنا، أحد الإسطبلات الحصرية في المدينة |
şehrin en eski itfaiye merkezlerinden biri burası. | Open Subtitles | ها هى، واحدة من أقدم محطات المطافى فى المدينة |
şehrin en kuvvetli insanlarının gözüne parmak sokmak bir hatadır. | Open Subtitles | من الخطأ أن تدس أنفك فى شئون أقوى سلطة فى المدينة |
- Bu, şehrin en büyük gazetesi. - Sende en ünlü prensi. | Open Subtitles | هذه أكبر جريدة فى المدينة ــ وأنت أيضا أعظم أمير |
Bu sınıfta, herkes ceza adalet sisteminde yargılanmadan önce şehrin en hassas durumdaki gençlerinin hayatlarını geliştirme konusunda beyin fırtınası yapacak. | TED | وفي هذا الصف، يتشارك الجميع أفكارهم حول تحسين حياة الشباب الأكثر ضعفاً في مدينتنا قبل محاكمتهم ضمن نظام العدالة الجنائية. |
Bununla da kalmadı, şehrin en nazik insanı oluverdi. | Open Subtitles | وأعظم رجل عرفته مدينتنا العريقة |