| Bu arada sizlerde ikramımız olan keklerin ve çikolata şelalesinin tadını çıkartabilirsiniz. | Open Subtitles | حالياً، أغمس بعض الخطمي أو قطعة من الكعك الأسفنجي في نافورة الشوكولاتة |
| Sonra da onu çalışmayan çikolata şelalesinin yanına oturtacağım. | Open Subtitles | وبعدها ساجعلها تجلس بجانب نافورة الشوكلاته المعطوبه |
| Tabii hepsi ağlıyor olacak ama çikolata şelalesinin tadını çıkaramayacak kadar da ağlamasınlar. | Open Subtitles | وكلهم يتعين ان يكونوا يبكون لكن ليس بشكل كبير كي لا يستمتعوا بـ نافورة الشوكولاته |
| Niagara şelalesinin yarım metre derinlikteki kayalar, keskin mercan... ve deniz altı mağaraları üzerine boşaldığını düşünün. | Open Subtitles | تخيّل شلالات نياكرا التي تغرقك في قدمين من الماء على حمم الصخر الصلب بالشعبة المرجانية الحادّة جدا والكهوف تحت الماء |
| Öyle bir muamma ki bir insan Güneşi boş verip İguasu şelalesinin akıntılarına odaklanmıştır. | Open Subtitles | انه لغز محير قاد رجل للنظر بعيدا عن الشمس والتركيز بدلا من ذلك على الأنهار حول شلالات اجوازو |
| Niagara şelalesinin üzerinde, bir ip cambazı gibi dolaşabilirsin. | Open Subtitles | أنا أسير على الحبل فوق شلالات نياجرا |
| Niagara şelalesinin altında uyuyamam. | Open Subtitles | "لا أستطيع النوم تحت شلالات "نياجرا |
| Orada. Lua'alaea şelalesinin hemen doğusunda. | Open Subtitles | هناك, شرق شلالات لوا ألايا |
| Manoa şelalesinin yakınına park etmişti. | Open Subtitles | (لقد كانت مركونةً بجانب شلالات (مانوا |