"şey dışında" - Traduction Turc en Arabe

    • باستثناء شيء
        
    • عدا شيء
        
    • عدا شيئ
        
    • فيما عدا
        
    • ماعدا شيء
        
    • باستثناء أمر
        
    • عدا أمر
        
    • عدى شيء
        
    • باستثناء شئ
        
    Tek bir şey dışında; ne Papa'yı, ne Luther'i, ne de başka birini kendisinin üstünde istemez. Open Subtitles باستثناء شيء واحد فقط انه لن يسمح للبابا ولا لوثر ، ولا أي رجل أخر بأن يرأسه
    Bir şey dışında. Open Subtitles باستثناء شيء واحدا.
    Zaten bilmediğimiz bir şey yok, gazetelerden uzak tuttukları bir şey dışında. Open Subtitles لاشيء لا نعرفه عدا شيء واحد أنهم يحتفظون بالتقارير
    Daha açık olmak gerekirse birisi aldı ve yapabildiğimiz her şeyi denedik, bir şey dışında... Open Subtitles حسناً لنكون على دقة شخص ما أسلبها قواها وجربنا كل شيئ فكرنا به عدا شيئ واحد
    Bu, tek bir şey dışında, güzel bir görevdi. Open Subtitles كانت تلك مهمة كبيرة ولطيفة.. فيما عدا شيئاً واحد
    Bir şey dışında mükemmel bir plandı Open Subtitles كانت الخطة متقنة ماعدا شيء واحد
    Aslında çok sinirli değildim. Bu harikaydı... bir tek şey dışında. Open Subtitles لم أكن غاضباً فعلاً كان ذلك رائعاً باستثناء أمر واحد
    Bir şey dışında. Open Subtitles باستثناء شيء واحد
    Bir şey dışında. Open Subtitles باستثناء شيء واحد.
    Tabii... bir şey dışında. Open Subtitles باستثناء... شيء واحد
    Her yönünü sevdim. Ufak bir şey dışında. Open Subtitles انها خطة رائعه وأعجبني كل ما فيها عدا شيء واحد , أنت
    Bir şey dışında. Open Subtitles ما عدا شيء واحد
    Amerika'ya ilk gittiğimde bir şey dışında Enniscorthy hakkında her şeyi özlemiştim. Open Subtitles حين ذهبت لأمريكا لأوّل مرّة، إشتقت لكل شيء يتعلّق بـ (إينيسكورثي) ما عدا شيء واحد.
    Bana hayatımın anlamını veren tek bir şey dışında... Open Subtitles عدا شيئ واحد قد يعطي معنى حقيقي لحياتي
    Hiçbir şeyi unutmamıştık, tek bir şey dışında. Open Subtitles لم ننسى شيئ عدا شيئ واحد
    Sağ uyluğunun içindeki bu şey dışında vücudu oldukça normal. Open Subtitles جسمه من الخارج كان عاديا فيما عدا شيئا واحدا على باطن فخذه اليمنى
    Riski az, kazancı çok, bir şey dışında. Open Subtitles ،مكافأة أكبر ماعدا شيء واحد
    Bu çok etkileyici, Kurtarıcı. Küçük bir şey dışında. Open Subtitles مذهل جدّاً أيّتها المخلّصة باستثناء أمر واحد صغير
    Benim dünyama dair her şey seninle aynı fikirde olmamamı söyledi tek bir şey dışında. Open Subtitles كل شيء في عالمي يرفض أن أتفق معك عدا أمر واحد
    Ailemin bu bölgedeki tüm hakkından vazgeçtim, tek bir şey dışında... Open Subtitles تخليت عن أعمالي في هذه المقاطعة عدى شيء واحد
    Bir şey dışında. Open Subtitles باستثناء شئ واحد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus