| - Burada her şey mükemmel... olsun diye uğraşıyorum tamam mı? | Open Subtitles | لأجل عائلتنا أنا أحاول جعل كل شيء مثالي , حسنا ؟ | 
| Çünkü bizim için hiçbir şey mükemmel ya da kolay değildir. | Open Subtitles | لان لا شيء مثالي بالنسبة لنا ولا سهل ايضا | 
| Her şey mükemmel. Mükemmel. Güneşin doğuşunu kaçırdık. | Open Subtitles | كل شيء رائع، كل شيء رائع. لقد فوّتنا شروق الشمس. | 
| Konuşacak bir şey yok. Her şey mükemmel. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لأتحث عنه كل شيء عظيم | 
| Şu andan itibaren her şey mükemmel gidecek ve böyle sürecek. | Open Subtitles | سيكون كل شيء ممتاز من الآن فصاعداً | 
| -Her şey mükemmel görünüyordu ama sonra kötü hissetmeye başladı. | Open Subtitles | بدا الذهاب مثالياً فى اول الامر ولكننى اصبت بالغثيان بعدها | 
| Her şey mükemmel olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون كل شئ كامل | 
| Sanırım her şey mükemmel olsaydı, insan olmazdık. | Open Subtitles | أظن لو أن كل شئ مثالي , لن نكون بشر | 
| Eğer her şey mükemmel olmazsa, patronum beni öldürecek. | Open Subtitles | أذا لم أجعل كل شيء مثالي رئيسي سوف يقتلني. | 
| Tabi o geldiğinde her şey mükemmel olmalı. | Open Subtitles | - على أية حال ، إذا ما وصلوا ، يجب أن يكون كل شيء مثالي! - بطبيعة الحال. | 
| Her şey mükemmel olmalıydı. | Open Subtitles | كان يفترض أن يكون كل شيء مثالي | 
| İyi ama hiçbir şey mükemmel değildir. | Open Subtitles | هذا جيد، لكن ليس هناك شيء مثالي | 
| İnsanların beklentileri var. Her şey mükemmel olmalı! | Open Subtitles | الناس يتوقعون أن يكون كل شيء مثالي | 
| Herşeyin iyi olduğunu sana söylemeye geldim ve her şey mükemmel. | Open Subtitles | أتيت لأخبرك أن الأمور ستكون بخير, وكل شيء رائع. | 
| Görünüşe göre her şey mükemmel. | Open Subtitles | حساً، يبدو أن كل شيء رائع هنا. | 
| Amy, eğer her şey mükemmel olsaydı, hiçbir şey mükemmel olmazdı. | Open Subtitles | ( ايمي ) ، اذا كان كل شيء عظيم فلا شيء سيكون عظيماً | 
| Bu kadar seçici olma. Hiçbir şey mükemmel değildir. | Open Subtitles | لا تكوني شديدة الإنتقاء ، لا شيء ممتاز | 
| Beni ziyarete geliyor ve her şey mükemmel olsun istiyorum. | Open Subtitles | إنه قادم ليزورني . أريد كل شيئ أن يكون مثالياً | 
| Ama hiçbir şey mükemmel değildir. | Open Subtitles | لكن بعدها... لا شئ كامل | 
| Bugün benim için her şey mükemmel. | Open Subtitles | كل شئ مثالي اليوم فحسب قدر ما أنا قلقة | 
| Yaptıkları şey mükemmel. | Open Subtitles | رائع ما يقومون به. | 
| Ailemiz için ikinci bir şansımız oldu ve her şey mükemmel olsun istiyorum. | Open Subtitles | حصلنا على فرصة أخرى لأجل عائلتنا و أريد أن يكون كل شيء كاملاً | 
| - Hayır. Her şey mükemmel. | Open Subtitles | لا ، كل شىء رائع | 
| Geri döndüğümde her şey mükemmel olacak, söz veriyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | و عند عودتي سيكون كل شئ رائع | 
| Hayır, sadece biraz heyecanlıyım. Her şey mükemmel olsun istiyorum. | Open Subtitles | انا متوتر فقط لاني اريد لكل شيء ان يكون مثاليا | 
| Yarın seçme komitesi geldiğinde her şey mükemmel olmalı. | Open Subtitles | ،الآن عندما تنتهي لجنة الاختيار غداً لا بد أن تكون الأمور مثالية | 
| Tekrar deneyebiliriz. Eminim her şey mükemmel olacak. | Open Subtitles | نسطيع العودة الى المسار وكل شئ سيكون بخير |