| Bilirsin, eğer böyle şeyler söylemeye devam edersen insanlar umursadığını düşünecekler. | Open Subtitles | لو استمررت بقول أشياء كهذه سيظن الناس أنك تهتم لأمري فعلاً |
| Karım saçma sapan şeyler söylemeye başladı. | Open Subtitles | استمرت زوجتي بقول أشياء جنونية |
| "Acele et, dikkatli ol" gibi şeyler söylemeye başlayacağım. | Open Subtitles | سأبدأ بقول أشياء كـ"أسرع" و"كن حذرا". |
| Bir şeyler söylemeye çalışıyor galiba. | Open Subtitles | أعتقد انه يحاول ان يخبرنا بشيء |
| Bir şeyler söylemeye çalışıyor galiba. | Open Subtitles | أعتقد انه يحاول ان يخبرنا بشيء |
| - Keith bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu diye düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اشعر باستمرار ان كيث يحاول ان يخبرني شيء |
| Packer, böyle şeyler söylemeye devam edecek sonra yarım ağız özür dileyecek ve her şey eskiye dönecek. | Open Subtitles | سيستمر باركر في قول أمور مسيئة و ثم سيقوم بالاعتذار و نعود للمشكلة مرة أخرى |
| - Sanırım hayat bana bir şeyler söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | أظن أن الكون يحاول أن يخبرني بشيء ربما |
| Bize bir şeyler söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول أن يخبرنا بشيء ما |
| Axl haklı. Açıkça evren bana bir şeyler söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | من الواضح ان الكون يحاول ان يخبرني شيء |
| Packer, böyle şeyler söylemeye devam edecek sonra yarım ağız özür dileyecek ve her şey eskiye dönecek. | Open Subtitles | سيستمر باركر في قول أمور مسيئة و ثم سيقوم بالاعتذار و نعود للمشكلة مرة أخرى |
| Güzel, güzel. Böyle şeyler söylemeye devam et. | Open Subtitles | جيد جيد إستمري في قول أمور كهذه |
| Bana bir şeyler söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول أن يخبرني بشيء ما. |