| Bu küçük şeytanlarla baş edecek durumda olmadığımızı görmeleri lazım. | Open Subtitles | أننا لسنا مناسبين لرعاية هذه الشياطين الصغيرة |
| İnsan oldğunu zannettiğim cinler ve şeytanlarla tanıştım. | Open Subtitles | بعض الأحيان الشياطين والعفاريت يشبهون البشر |
| Büyüler yaparken kovulan şeytanlarla bağlantı kurmuş. | Open Subtitles | عندما كانت تمارس السحر قامت بلاتصال مع الشياطين |
| Bakın, yan dairesinde şeytanlarla yaşamak isteyecek en son kişi benim | Open Subtitles | استمع, أنا آخر شخص يريد أن يقطن بجوار شياطين |
| şeytanlarla ve büyü ile eğleniyorsun ama bu gerçek olduğunda seni kanlı bir şekidle öldürüyor. | Open Subtitles | , التلاعب بالشياطين و السحر بينما هذه الأشياء قد تقتلك |
| Tamam bana şeytanlarla beslenmeyi bırak dedin. | Open Subtitles | حسنًا لقد أخبرتني أن أتوقف عن التغذية على شياطينك |
| Teşekkürler, şeytanlarla biz ilgilenebiliriz. | Open Subtitles | شكراً لك لكن بوسعنا التعامل مع الكائنات الشريرة |
| şeytanlarla ve vampirlerle ve tüm hayaletlerle ve tüm canavarlarla mücadele ediyor. | Open Subtitles | هو يقاتل الشياطين , مصاصي الدماء و الأشباح , الأشرار |
| Bu eller çok daha yumuşak işler için şeytanlarla ticaret yapmak erkeklerin ruhlarını avlamak için. | Open Subtitles | هذه الأيادي قصدت لمعاملة أرق إخراج الشياطين التي تطارد البشر |
| İnsanlar arasına karışmış ruhu şeytanlarla koyun koyuna yaşayan bir adama daha. | Open Subtitles | رجل قام بالمشي على البشر لكن روحه كانت من الشياطين |
| Hepimizin içimizdeki şeytanlarla mücadele ettiğini söylüyorsunuz... | Open Subtitles | لقد قلت اننا كلنا نصارع مع الظلام الشياطين الداخلية |
| Melekler ve şeytanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش في عالم مليء بالملائكة و الشياطين |
| Onu bu dünyanın içine nasıl çekebilirdim ki? şeytanlarla dolu, tehlikeli bir dünyaya. | Open Subtitles | كيف لي أن أقحمها في هذا العالم، عالم من الشياطين والأهوال؟ |
| Evet, şeytanlarla dövüşürken bunun ne işe yarayacağını pek açıklamıyor. | Open Subtitles | نعم، إنهم لا يشرحون لماذا هذه ضرورية لمحاربة الشياطين. |
| Bur bir kurtarma operasyonu. şeytanlarla savaşmak için teçhizatlı değiliz. | Open Subtitles | هذه المهمة مجازفة فنحنُ لسنى مستعدين لمحاربة الشياطين |
| Islak ayakla şeytanlarla dövüşmek neredeyse imkânsızdır. | Open Subtitles | إنه من المحال جداً أن تحارب الشياطين بأقدام مبللة. |
| Ben onlarla sıradan şeytanlarla konuşuyorum çünkü acılarını anlıyorum. | Open Subtitles | انا اخاطبهم هؤلاء الشياطين المسنين لاننى اشعر بألمهم |
| Diğer kabileleri de şeytanlarla savaşmak için ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعت العشائر الأخرى بمحاربة الشياطين. |
| Bir insanın kızı nasıl tanrılarla, şeytanlarla evlenir? | Open Subtitles | كيف بنات الرجال يتزوجن آلهة أو شياطين ؟ |
| Nereye gideceğimi bilmiyorum ama şeytanlarla dolu bir yer olacağından endişeleniyorum. | Open Subtitles | أجهل وجهتي، لكن ظنّي يُنبئني أنه سيكون مكانًا مترعًا بالشياطين. |
| Duydum ki, şeytanlarla savaşmanın tek yolu cehenneme bir yolculuk etmendir. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن الطريقة الوحيدة لقتال شياطينك هي أخذ رحلة إلى جحيمهم |
| Siz salaklar şeytanlarla mı konuşuyorsunuz? | Open Subtitles | أكنتم أيها الحمقى تقومون بمخاطبة الكائنات الشريرة ؟ صحيح . |
| - Süvariyi kaçırmaya çalışan şeytanlarla savaşıyorduk. | Open Subtitles | -لقد كنا نحارب شياطيناً ... كانوا يحاولون تهريب "الفارس" من محبسه. |
| İçindeki şeytanlarla barışmış birisi gibi konuştun. Benim şeytanlarım öldü. Ya da kovalandı. | Open Subtitles | تتحدّث كرجل صالح شياطينه - شياطيني موتى، أو صُرفوا - |