| Sıkıcı şişkoyu siyah bir kuşa dönüştürdükten sonra tahmin ettim sadece. | Open Subtitles | رأيتك وانت تحول ذلك الرجل الصغير السمين إلى طير أسود |
| Bak, eninde sonunda şişkoyu mıhlayacağını biliyordu. | Open Subtitles | مستحيل اسمع غالبا هو علم انك ستمسك الفتي السمين في نهاية الامر |
| Yemimizi kaybetmemize sebep olduğuna göre ufaklıkla şişkoyu onun yerini almaya ikna etmen gerekiyor. | Open Subtitles | منذ ان تركتى غطائنا ينكشف عليك ان تقنعى الفتى الصغير والفتى السمين لكى يحلوا محله |
| Ama onun yüzünden! şişkoyu zorladı. | Open Subtitles | و لكنه هو ، هو الذى أجبر البدين على القفز |
| şişkoyu McDonalds'dan kurtardım. | Open Subtitles | أما من جعل ذلك البدين يتوقف عن العمل في المطعم |
| Bu evi sevdim ve şişkoyu çoktan şamar oğlanım yaptım. | Open Subtitles | هذا المنزل يعجبني، كما أنني روضت هذا البدين بالفعل |
| şişkoyu indir..her zaman çok daha iyi işlerler | Open Subtitles | انظر لذلك السمين أنت تعلم أن لديه عضو مزروع منذ زمن بعيد |
| Benden yaşIı bir şişkoyu mu oynamamı istiyorsunuz? | Open Subtitles | . تريدون مني لعب دور الرجل السمين المسن ؟ |
| Ahali sabah buraya geldiğinde de şişkoyu kuyuda bulmuşlar. | Open Subtitles | وعندما خرجوا هذا الصباح، كان الرجل السمين في البئر |
| - Bizim şişkoyu sandalyeye bağlayan olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها من قامت بتقييد مؤخرة السمين إلى المقعد |
| Bana şu uçuşan şişkoyu getirin, | Open Subtitles | أحضر هذا الرجل السمين المتأرجح |
| O şişkoyu kadroya ben aldım. | Open Subtitles | أنا من وقـّع مع هذا الوغد السمين |
| O kulübenin yanında duran şişkoyu görüyor musun? | Open Subtitles | أترى ذلك السمين الواقف أمام الكوخ؟ |
| Dört göz şişkoyu getirin! | Open Subtitles | أحضر الراس السمين ذو العيون ألاربعة! |
| Bırak o sorumsuz şişkoyu. | Open Subtitles | أتركي ذاك السمين الامسؤول |
| Kendinizi kim sanıyorsunuz bilmem ama çekilmezseniz yemin ederim şişkoyu gebertirim. | Open Subtitles | لا أعلم من تظنون أنفسكم أيها الحمقى ولكن لو لم تتراجعوا أقسم بربي، سأطلق النار على هذا الأحمق البدين |
| Biri o şişkoyu oradan çıkarsın. | Open Subtitles | فاليخرج أحدكم ذلك الفتى ! البدين من هناك |
| ve oğlun seni özlemiştir oh, bende o şişkoyu çok özledim hey, Bea, sana sormak istediğim bir şey var ölüm nasıl bir şey? | Open Subtitles | واذهب لرؤية إبنك، إنه مشتاق إليك وأنا مشتاق إليه أيضاً ذلك الأحمق البدين أريد أن أسألك يا (بي)، كيف كان الموت؟ |
| Beyaz takımlı şişkoyu. | Open Subtitles | البدين الذي يرتدي حلة بيضاء |
| Şuradaki şişkoyu? | Open Subtitles | رأيتِ البدين هناك؟ |
| şişkoyu dinleme. | Open Subtitles | لا تستمع إلى البدين إنه مجنون |