Kızıl şovalye büyüğü yedi! Gidiyorsun kızıl şövalye! | Open Subtitles | َمتصُّ الفارسُ الأحمرُ الكبيرُ سوف تهزم أيها الفارس الأحمر |
Bir şovalye ve evin reisi. Çatısı akan evin reisi. | Open Subtitles | الفارس وصاحب المُلك والسقف يسرب فوق رؤوسنا |
Dostum... bir şovalye sadece ondan beklenilenleri yapmaz kalbinin onu yönlendirdiği şekilde yaşamalıdır. | Open Subtitles | يا صديقي، الفارس المتجول لا يفعل ما يتوقعه العالم منه. كلا، يجب عليه أن يعيش كما يمليه عليه قلبه |
Önemli biri olmak istiyorsun madem... Neden şovalye olmuyorsun o zaman? | Open Subtitles | إذا أردتَ أن تكون شخصاً ما، شخصاً مهماً، لِمَ لا تكون فارساً ؟ |
Şu Pişen Bir şovalye Mi | Open Subtitles | هل هذا فارساً الذي على النار ؟ |
şovalye yemini etmiş. | Open Subtitles | الذي أقسم بقسم الفروسية أن يقاتل كل فاعلي الشر |
Bilmiyorum, bir şekilde basının gözünde şovalye olanlar birden ejderhaya dönüştü. | Open Subtitles | في مكان ما في الطريقِ، صحافة الصحافة توقفت أن تكون الفارس الأبيض بل بدأت تكون كالتنين |
Şavaş meydanında dimdik duran bir şovalye, bir erkeğin toplum içinde nasıI olması gerektiğine dair bir örnektir. | Open Subtitles | الفارس يقف في المعركة وفي المجتمع كمثال لما يجب أن يكون عليه الرجل حماة الضعفاء |
Küçük beyaz şovalye günü kurtarmaya mı geliyor? | Open Subtitles | ما الذي تفعلينه؟ الفارس الأبيض قادم لإنقاذ الوضع؟ |
Bu giysiyi giyen şovalye... uzun süre dayanamaz. | Open Subtitles | من الواضح بأنَ الفارس الَذي إرتدى ...تلك البدلة لم يعش طويلاً |
Ben, Dolunay Şovalyesi şovalye Don Kişot'un maceralarını öğrendikten sonra kendisini dolunayda Barselona'da düelloya davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا فارس الهلال، علمت بمغامرات الفارس المتجول "دون كيخوتي"، و أتحداه لنزال في "برشلونة" عند إكتمال القمر |
Ve bir şey daha var. Kişot,merhametsiz şovalye karşısında tehlikede. Ona ancak sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | و شيء آخر، "كيخوتي" في خطر بسبب "الفارس الشرير"، و أنت الوحيد الذي بإمكانه مساعدته |
Bizi şeytandan kurtarmak için bir şovalye gelmiş. | Open Subtitles | الفارس جاء لنا ليسلمنا من الشر |
Küçük beyaz şovalye günü kurtarmaya mı geliyor? | Open Subtitles | الفارس الأبيض قادم لإنقاذ الوضع؟ |
Taa ki günün birinde, kendinin de bir şovalye olduğuna karar verip, kitaplarda okuduğu o maceraları bizzat kendisi yaşamaya karar verene kadar. | Open Subtitles | إلى أن جاء اليوم، الذي تملـَّكته أكثر تلك الأفكار تهوراً بشكلٍ كلي بأن يدعو نفسه فارساً متجولاً، و يغادر بحثاً عن مغامراتٍ عظيمة، كما هو الحال بالنسبة لجميع الأبطال في كتبه |
Orijinal bir şovalye olmak ister misiniz? | Open Subtitles | أتودُّ أن تصبح فارساً متجولاً أصيلاً ؟ |
Bu zamanda şovalye olmak istemez miydiniz? | Open Subtitles | هل تريد أن تصبح فارساً اليوم ؟ |
Yapabileceklerin bunlardan ibaretse, büyük bir şovalye olmanın anlamı ne? | Open Subtitles | مالمهم في أن تكون فارساً عظيماً |
Oh, Bir çocuğun şovalyelerin olmadığı bir zamanda... kendini şovalye sanmasıyla alakalı. | Open Subtitles | ماذا عن قصتك الجديدة؟ إنها تتعلق حول الرجل الذي يخال نفسه فارساً في الدرع اللامع. والشيء الوحيد، إنه يعيش في عالم الذي لا توجد هُناك أي فرسان بعد. |
Şu Wallace şovalye bile değil ama tutkuyla savaşıyor. | Open Subtitles | هذا الوالاس أنه لايملك حتى الفروسية لكنه قاتل بحماسة |
Şu Wallace... şovalye bile değil, ama tutkuyla savaşıyor, ve taraftar topluyor. | Open Subtitles | هذا الوالاس... ليس لديه حتى الفروسية. و لكنه يحارب بالإنفعال. |