| Gerçek şu ki biz hayatımızı kurban etmek için polis güçlerine katıldık. | Open Subtitles | والحقيقة هي أننا ننضم الى قوة الشرطة للتضحية بحياتنا | 
| Sorun şu ki, biz onlara bu teknolojiyi vermiyoruz, onlar da bize DHD'yi vermiyorlar. | Open Subtitles | النقطة هي أننا لن نعطيهم التقنية ما لم يعطونا الدي اتش دي | 
| Gerçek şu ki biz yıllardır başka bir bebek evlat edinmeyi konuşuyorduk. | Open Subtitles | الحقيقة هي أننا تحدّثنا ولعدّة سنين عن إنجاب طفل آخر | 
| Sorun şu ki, biz birbirimize aşık değiliz. | Open Subtitles | أوَتعرفين، المشكلة هي أننا لا نحبّ بعضنا البعض | 
| Dinle, fizik dedik mi, beni bıraksanız sabaha kadar konuşurum ama işin özü şu ki, biz blenderdeydik. | Open Subtitles | إسمعي ، يمكنني إدهاشك بالفيزياء و الظواهر الفيزيائية المتعددة لكن الحقيقة هي أننا كنا في خلاط | 
| Gerçek şu ki biz devlet için çalışıyoruz. | Open Subtitles | الحقيقة هي أننا نعمل لحساب الحُكومة. | 
| - Gerçek şu ki; biz herşeyin şuan ki halinden memnunuz. | Open Subtitles | -وعن ألوان أكثر أناقة لشاحنة الإطفاء... -في الحقيقة, أنا ... والحقيقة هي أننا نرى أن الأمور على ما يرام بما هي عليه | 
| Gerçek şu ki, biz alkoliğiz. | Open Subtitles | الحقيقة هي... أننا مدمني كحول0 | 
| Sorun şu ki biz insanız. | Open Subtitles | . المشكلة هي . أننا بشر | 
| Her ne kadar sen ortopedik ayakkabı giymeyi sorun etmeyen bir inek olsan da gerçek şu ki, biz senin çok iyi bir öğretmen olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | رغم أنك غريبة الأطوار نوعاً ما، تظنين أن لا بأس في لبس "الأحذية العقلانية" الحقيقة هي أننا نعتقد جازمات أنك أستاذة رائعة |