| - Albay, oraya varma! - ...tek yapabileceğimiz ihtiyacımız olan adımları atmak! | Open Subtitles | . كولونيل , لا تتدخل في ذلك . لأتخاذ خطوة فيما نحتاجة |
| - Ordaydım. Hartum'u kurtarıyor. - Albay, emirleri gördüm. | Open Subtitles | كنت هناك ، انه هنا لاغاثة الخرطوم كولونيل ، لقد رأيت الاوامر |
| - Oynamalıyız. - Albay buranın birincil bölge olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | يجب أن نلعب العقيد قال كان هذا أحد المواقع الرئيسية |
| - Albay Longdon'dan mesaj efendim. Cevabını beklemek zorundayım. | Open Subtitles | من العقيد لانغدون، سيدي أنا بأنتظار الجواب |
| - Anlaşıldı Abydos 1. - Albay, Binbaşı, Allah yardımcınız olsun. | Open Subtitles | تلقينا ذلك, أبيدوس واحد كلنا نتمنى لكم رحلة موفقة عقيد والرائد |
| - Elliot oradan çıkın! Bu bir emirdir. - Albay biz geçit odasındayız. | Open Subtitles | اليوت, أخرج من هناك هذا أمر عقيد, نحن في غرفة البوابة |
| - Albay, telaşa gerek yok. - Bu sadece Shakespeare. | Open Subtitles | أيها الكولونيل , لا وجود لما يدعو للقلق انها فقط جملة لشكسبير |
| - Albay, bu insanlar Moğol sanırım. | Open Subtitles | كولونيل ، اعتقد ان هؤلاء القوم من المغول |
| - Albay, durmanı emrediyorum. - Seve seve, efendim, ama yapamam! | Open Subtitles | كولونيل ، آمرك أن تتوقف كنت أفضل هذا يا سيدى ، لكن لا أستطيع |
| - Albay O'Neill hala bekliyor, efendim. - Biliyorum. | Open Subtitles | كولونيل أونيل لا يزال ينتظر يا سيدي أعلم |
| - Albay, hemen buradan gitmeliyiz. - Bunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | كولونيل يجب علينا الخروج من هنا بسرعه لن أٌقبل في ذلك |
| - Albay, hâlâ beni bekleyen bir hücre olduğunu var sayıyorum. | Open Subtitles | كولونيل , أعتقد أنه لا زال توجد زنزانة بإنتظارى |
| - Albay oturup bunu yazmadan önce kampta biraz tartışma olmuştur herhalde. | Open Subtitles | يجب أن تكون الكلمات قليلة في هذا المعسكر قبل ان يجلس العقيد ويكتب هذا |
| - Kovuşturma onda. - Albay Gillian Davis de kim? | Open Subtitles | سوف تكون خصمنا ومن العقيد " جوليان ديفس " ؟ |
| - Albay uzun zamandır bu görevdeyim. Sizinki gibi kanunsuz birlikler gördüm. | Open Subtitles | أيّها العقيد, أنا هنا منذ زمنٍ طويل و رأيت الكثير من الوحدات كالّتي تخصّك |
| - Albay Wallace'ı bekliyorum. - Binbaşı, bize yardım etmelisiniz. | Open Subtitles | انا في الانتظار العقيد والاس أيها الرائد عليكِ مساعدتنا |
| - Albay, Binbaşı Carter'a yardımcı olmak isterim... - Jonas. | Open Subtitles | عقيد كنت أرغب في مساعدة الرائد كارتر جوناس |
| - Albay, ben Carter. - Terkedilmiş aracı bulduk. | Open Subtitles | عقيد هنا كارتر وجدنا عربة الجليد المتروكة |
| - Yine de, bilemiyoruz... - Albay, ne biliyorsunuz? | Open Subtitles | مازلنا, لا نعلم عقيد, ما الذي تعلمة بالضبط؟ |
| - Albay Blake'i göremezsin. - Kes sesini, serseri! | Open Subtitles | ـ لا تستطيعين رؤية الكولونيل بليك ـ اخرس ايها التافه |
| - Albay Brandon'ı biliyorsunuzdur. - Adını duydum. | Open Subtitles | ـ لابد أنك تعرف صديقنا الكولونيل براندون ـ لقد سمعت أسمه من قبل |
| - Albay, lütfen, lütfen... | Open Subtitles | .. ـ أيها اللواء , أرجوك حاول "ـ لا أريد أراء , يا "ميرين |