"- neredeyse" - Traduction Turc en Arabe

    • تقريباً
        
    • كدت
        
    • أنا تقريبا
        
    • لقد أوشكنا
        
    • كدتُ
        
    • كدنا
        
    • كدتِ
        
    • ما يقرب
        
    • أوشكت على
        
    • أنت تقريبا
        
    • لقد قاربت على
        
    • تقريبا
        
    • كاد
        
    - Belki de çocukluk dönemi...kendisi altı yaşından beri dışarı çıktığını söylüyor - ...neredeyse anormal derecede normal, boş bir geçmişi var. Open Subtitles ربما ينبغى أن أقول الطفولة ، لأنها تقول أنها كانت تخرج حين كانت فى السادسة تقريباً تاريخ فارغ و غير طبيعى
    - Neredeyse iki yıldır. - Oh, Tanrım. İki yılda beş film. Open Subtitles ـ تقريباً لعامين ـ يا إلهي، 5 أفلام خلال عامين
    - Neredeyse, neredeyse. Open Subtitles تقريباً, تقريباً, عدا أنني لم أخبرها عن القمار.
    - Neredeyse evleniyordum ve neredeyse F HAT'de broker olacaktım. Open Subtitles ــ كدت أتزوجها ــ وتقريبا ُ إنتهت علاقتنا في المطار ــ ماذا قلت ؟
    - Son dakikada bile. - Neredeyse hep evdeyim. Open Subtitles حتى في الدقيقة الأخيرة أنا تقريبا متواجدة دائماً بالبيت
    - Trey olanları kaldıramıyor. - Neredeyse kusursuz. Open Subtitles تري لا يَستطيعُ إنْهاضه حسناً، تقريباً مثالي
    - Ama artık biz varız. - Neredeyse. O zamana kadar arkadaşlarını aileden sayacağız. Open Subtitles تقريباً, و أحضر أصدقاءه كأسرته حتى ذلك الوقت
    - Diğer taraftan gidelim. - Neredeyse otobüs görünüyor! Open Subtitles دعينا نذهب بالاتجاه الآخر نحن نرى الموقف تقريباً
    - Neredeyse kasabadaki bütün garip işleri yaptım. Open Subtitles لقد عملت تقريباً في كل عمل غريب في هذه البلدة
    - Tüp içerde. - Neredeyse diktim. Open Subtitles ـ الأنبوب بالداخل ـ انتهت من خياطته تقريباً
    - Neredeyse bütün BlueBell halkı bekleme odasında. Open Subtitles أتعلمين تقريباً كل سكان بلوبيل فى غرفة الأنتظار
    - Neredeyse bitti. Open Subtitles لقد إنتهيتُ تقريباً فهذهِ هيَ الزاويةُ الأخيرة
    - Neredeyse bomboş. - Peki, efendim. Open Subtitles أنها فارغة تقريباً حاضر يا سيدى
    Git. - Neredeyse bitti. Open Subtitles إذهبي ، أنا بخير ، إذهبي - لقد كدت أنتهي -
    - Ruby, lütfen... - Neredeyse giysini unutuyordun! Open Subtitles روبي أرجوك لقد كدت أن تنسي الثوب
    - Neredeyse vuruyordun. - Lewis belki... Open Subtitles كدت ان تضربها000 اعتقد ربما عليك000
    - Neredeyse gitmeye hazırım. Open Subtitles أنا تقريبا على استعداد للذهاب.
    - Neredeyse başaramıyorduk. - Orada biraz daha oyalansaydınız, hiç başaramayacaktınız. Open Subtitles لقد أوشكنا ألا نتمكن من بالعودة لو تأخرتم أكثر من ذلك ، لما أمكنكم العودة
    - Neredeyse gol atıyordum. Open Subtitles لقد كدتُ أن أصبح أنا الهدف
    - Neredeyse bir polise çarpıyorduk. - Karşıdan karşıya geçiren görevliydi. Open Subtitles ـ كدنا نصدم شرطيّاً ـ لقد كان حارساً، لو كان شرطيّاً
    Harika, değil mi? - Neredeyse yine eziyordun. Open Subtitles إنّها رائعة ، أليس كذلك ؟ كدتِ أن تصدميني مجدّدا
    - Neredeyse bir yıl oldu. - En ufak itiraz yok. Open Subtitles ما يقرب من عام مع عدداً . من الأصوات الضعيفة من المعارضة
    - Köpek gibi ezebildin mi onu? - Neredeyse. Open Subtitles أوشكت على ذلك, لقد حولّت حميته إلى الاكل الجاف فقط
    - Neredeyse onu öldürdün salak. - "Neredeyse" geçerli değil. Open Subtitles أنت تقريبا قتلته أيها الأبله لقد كنت قريبا من ذلك
    - Neredeyse yaptım. Sadece biraz daha zaman. Open Subtitles لقد قاربت على فعلها، أنا بحاجة للمزيد من الوقت
    - Doğduğunda neredeyse ölüyordu. - Neredeyse elimi kapıyordu. Open Subtitles لقد كان شبه ميتاً عندما جاء ولقد كاد ان ياخذ يدى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus