| Bana, bunu kullanarak batıya, açık denizlere doğru gitmenin mümkün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال لي أنه من الممكن الذهاب للغرب عبر البحر المفتوح. و نحنُ مستخدمين هذا. |
| Antartika Yarımadası boyunca bu erkek ve dişi miğfer penguenleri, yavrularına yiyecek getirmek için sırayla her gün açık denizlere açılmak zorundalar. | Open Subtitles | ،على طول شبه الجزيرة القطبية الجنوبية يتناوب ذكور وإناث البطاريق شريطية الذقن يومياً من البحر المفتوح ليجمعا الطعام لصغارهما |
| Bir modelleme çalışması... (Alkış) Santa Barbara Üniversitesi'ndeki çalışma arkadaşlarımızın model çalışmasına göre bu rezervler ton balığı gibi göçmen balıkların açık denizlere dolmasını sağlayacak. | TED | هناك دراسة نموذجية من... (تصفيق) هناك دراسة نموذجية لزملائنا في جامعة "يوسي سانتا باربرا" تشير إلى أن إقامة مثل تلك المحمية سيساعد الأنواع المهاجرة مثل سمك التونا لتعود للحياة في أعالي البحار. |