| Evet, Açık ve net anladım. | Open Subtitles | أجل، بكلّ وضوح. |
| - Adam mesajı Açık ve net anladı. | Open Subtitles | حصلتي على رسالة بصوت عال وواضح |
| 20 milyon Amerikalı Açık ve net diyor. | Open Subtitles | عشرين مليون أمريكي يقولونها بصوت عالٍ وواضح |
| Ama size Açık ve net bir şekilde söylüyorum bu durum sona ermeli. | Open Subtitles | لكنني أقول لك بكل وضوح أريد هذا أن يذهب بعيدا |
| Buna kontrolsüz işçi gücü denir, Açık ve net. | Open Subtitles | إنها عمالة غير منضبطة، الأمر واضح وبسيط. |
| Tablo çok Açık ve net, haksız mıyım? | Open Subtitles | يبدو أنها واضحة إلى حد ما، صحيح؟ |
| Mesaj alınmıştır Ajan Scully, Açık ve net. | Open Subtitles | الرسالة إستلمت عميلة " سكالى " واضحة و صريحة |
| Geçit törenindeyken öne çıkıp Açık ve net şekilde bağıracağım. | Open Subtitles | سأخرج في مسيرة للجبهه وسأصرخ بصوت عالي و واضح |
| Fakat artık hizmetine lüzum yok. Açık ve net gerçek bu. | Open Subtitles | لكن خدماتك لم تعُد مطلوبة، هذه هي الحقيقة بصراحة ووضوح. |
| Eğer çekincelerin varsa, duyalım. AVN ol. Bu "Açık ve net" demek. | Open Subtitles | إذا كان لديك أي مانع فإني مستعد لسماعك بصوت عالي وواضح |
| O yüzden olabildiğince Açık ve net konuşacağım. | Open Subtitles | لذا سأجعل الأمر بسيط وواضح قدر إستطاعتي. |
| Açık ve net Bay Schott. | Open Subtitles | بكلّ وضوح يا سيّد (شوت). |
| Paraya ihtiyacımız var. Açık ve net. | Open Subtitles | -نحتاج إلى المال بكلّ وضوح . |
| - Açık ve net. | Open Subtitles | ) - بكلّ وضوح - |
| - Adam mesajı Açık ve net anladı. | Open Subtitles | حصلتي على رسالة بصوت عال وواضح |
| - Anlaşıldı. Açık ve net. | Open Subtitles | مفهومة بصوت عال وواضح. |
| Evet, gayet Açık ve net duydum. | Open Subtitles | أجل، سمعتك بصوت عال وواضح |
| Tamam, tamam. Mesaj alınmıştır, Açık ve net. | Open Subtitles | حسناً، استلمتُ الرّسالة، بصوت عالٍ وواضح. |
| 20 milyon Amerikalı Açık ve net diyor. | Open Subtitles | عشرين مليون أمريكي يقولونها بصوت عالٍ وواضح |
| Karın beni ziyarete geldi, çok Açık ve net konuştu, ...senin her dini ritüelinde bulunmak istiyor, ...muhtemelen de Hand of God olmadan bunu istiyor. | Open Subtitles | لقد جاءتني زوجتك وذكرت بكل وضوح انا تجب ان تكون مشاركه في تكوين طريقك الروجي |
| Bence oldukça iyiydi efendim. Mesajı Açık ve net bir şekilde verdiniz. | Open Subtitles | أظنّ أنّ الأمور سارت على ما يرام يا سيدتي فقد وصلت الرسالة بكل وضوح في رأيي. |
| Oyuna geldi, Açık ve net. | Open Subtitles | لقد تم التلاعب به الأمر واضح وبسيط لا. |
| 360 derece Açık ve net görüşümüz var. | Open Subtitles | لدينا رؤية واضحة إلى 360 درجة ... |
| Kurulun mesajı gayet Açık ve net. | Open Subtitles | لقد أرسلت الهيئة الرسالة واضحة و صريحة |
| Ve şimdi diğer ailelerin de seni Açık ve net duymasını sağlayacağım. | Open Subtitles | و الأن , سأتأكد كل الأباء ان يسمعوك يشكل عالي و واضح أيضاً |
| Açık ve net konuş. | Open Subtitles | تكلمي بصراحة ووضوح. |
| Açık ve net. | Open Subtitles | بصوت عالي وواضح |
| Sue'nun para istediği gerçeği de Açık ve net bir şekilde gaspa giriyor. | Open Subtitles | حقيقة أن (سو) تطلب المال مقابل هذا هو ابتزاز، بسيط وواضح |