| Listedeki her şeyindeki güzelliği açıklayabilecek bir beyanda bulunmak pek kolay olmayacak. | TED | تقرير يفسر وجود الجمال في جميع الأمور على هذه القائمة لن يكون بالأمر السهل |
| Bu belirtileri açıklayabilecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كل الفحوصات عادت طبيعية لا يوجد ما يفسر أعراضه |
| Peki ya resmi kurum kayıtları? Ailenin neden kendini kapattığını açıklayabilecek bir şeyler var mı? | Open Subtitles | اي شيء قد يفسر سبب ابعاد العائلة لنفسهم؟ |
| Bunu açıklayabilecek gizli dosyalar bölümünü izleyeniniz var mı? | Open Subtitles | أشاهد أحدكم حلقة بـ"ملفات إكس" تدعمنا بحل؟ |
| Cesedi ve nasıl veya neden öldüğünü açıklayabilecek deliller, dün gece morgdan çalınmış. | Open Subtitles | جثتها سرقت من غرفة الموتى ليلة أمس, مع أدلة أخرى يمكنها تفسير كيف أو لماذا ماتت. |
| Tek bir evliliğin karışıklıklarını açıklayabilecek bir makale yok. | Open Subtitles | لأن أمك تحب الفيلة ليس هناك مقال يفسر التعقيدات |
| Felç, kriz, bu durumu açıklayabilecek herhangi bir şey geçirdi mi? | Open Subtitles | هل كانت تعاني من نوبات صرعية، أو نوعًا ما من السكتات الدماغية أو من أي شيء يفسر لنا ما فعلته؟ |
| Ona yardım etmek istiyorsan bana kara kutuyu bul sabit diskleri, düşme nedenini açıklayabilecek şeyleri bul. | Open Subtitles | إن كنت تريد مساعدتها, إعثر لي على الصندوق الأسود أو الأقراص الصلبة, أيّ شيءٍ قد يفسر سبب تحطم السفينة |
| En yakın arkadaşımın yaptığını açıklayabilecek şeyi aramak için tüm kariyerimden vazgeçtim. | Open Subtitles | وتخليت عن عملي باحثًا عن شيء قد يفسر سبب قيام أعز أصدقائي بما فعل |
| Bunu açıklayabilecek bir şeye ihtiyacımız var. | TED | لذلك فنحن بحاجة إلى شيء يفسر كل ذلك. |
| Alman şovunu açıklayabilecek bir şey bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب ان نجد شئ يفسر المسلسل الالماني |
| Olanları açıklayabilecek hiçbir şey. | Open Subtitles | أي شيء يفسر ماحدث |
| Bu, sırtındaki damgayı açıklayabilecek bir şey. | Open Subtitles | حسناً هذا يفسر الحرق على ظهره |
| akyuvar sayının düşmesini açıklayabilecek bir sebep bulmayı umuyoruz. | Open Subtitles | شئ يفسر انخفاض كرات الدم |
| Bu belirtileri açıklayabilecek hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ يفسر تلك الأعراض |
| Bu belirtileri açıklayabilecek hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يفسر تلك الأعراض |
| Neler olduğunu açıklayabilecek herhangi bir şey. | Open Subtitles | أي شئ يفسر ماذا يحدث |
| Seanslarınızda, Jackson olanları açıklayabilecek... herhangi birşey söyledi mi? | Open Subtitles | {\pos(190,240)}في جلساتك هل قال (جاكسون) أي شيء قد يفسر ما حدث؟ |
| Bunu açıklayabilecek gizli dosyalar bölümünü izleyeniniz var mı? | Open Subtitles | أشاهد أحدكم حلقة بـ"ملفات إكس" تدعمنا بحل؟ |
| ! Burada nasıl yedi kişinin turist ilgisi sonucu küle dönüştüğünü açıklayabilecek en ufak bir bilgi bile yok. | Open Subtitles | ليس هناك من بيانات يمكنها تفسير كيف لسبع أشخاص أحرقوا وتحولوا إلى رماد بمعلم سياحي |
| Eşinize her şeyi açıklayabilecek bir hemşiremiz var tabii. | Open Subtitles | لدينا ممرضة يمكنها الجلوس مع زوجتك وشرح كل شيء لها |