| Ve itiraf etmeliyim ki, şu an için bunu Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف، حتى الآن لا أستطيع تفسير ذلك. |
| Bunu Açıklayamıyorum ama sanki hayatım onunkine bağlanmış gibi. | Open Subtitles | لا يمكنني تفسير هذا، لكنّي أشعر وكأنّ حياتي متّصلة بحياته. |
| Açıklayamıyorum, ama Dorian ne zaman modellik yapsa benim dışımda bir güç ellerimi yönetiyor. | Open Subtitles | لا يمكنني تفسيره و لكن كلما جلس " دوريان " لأرسمه يبدو و كأن قوة خارج نفسي تقود يدي |
| Açıklayamıyorum ama ailemin ve şu Remington Üniversitesi pisliklerinin görmezlikten gelmeyi tercih etmelerini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | ' أنا لا أستطيع توضيحه لكن أنا مسموح لفهم ' ذلك أبوي وهؤلاء متسكعو ريمنجتن إختاروا الإهمال. |
| Ve olanları Açıklayamıyorum ve bunun seni rahatsız ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أستطيع تفسيره و قد يكون ذلك الشيء مزعجا لكم |
| Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني شرح ذلك |
| Başka türlü Açıklayamıyorum, istatistiksel verilere ve konunun özüne baktığımda. | TED | لأنه لا يمكنني الشرح خلاف ذلك عندما أنظر إلى الأرقام، و ما يجري. |
| Bir şeyler oluyor ama ne olduğunu Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | لا، هناك شيء غريب يحدث وأنا لا أستطيع تفسير ذلك |
| Tam olarak Açıklayamıyorum ama karaciğer ve soğan halkaları karaciğer ve pastırma, kızarmış tavuk ciğerleri... | Open Subtitles | لا أستطيع تفسير ذلك ولكن الكبد والبصل .. الكبد و اللحم المقدد |
| İyi hissetmiyorum ve Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشعر أنني بحالة جيدة عنهم. وأنا لا أستطيع تفسير ذلك. |
| Bu yüzden, şu an kendimi Açıklayamıyorum olmam bunun metafizik olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنّي لا يمكنني تفسير شيء عن نفسي الآن لا يعني ذلك انه خارق للطبيعة |
| Benim dediğim de bu, Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | هذا ما كنت اقصده لا يمكنني تفسير أي شيء .. ؟ |
| Açıklayamıyorum. Sadece oradaydı. | Open Subtitles | لا يمكنني تفسير ذلك، إنّما كان هناك فحسب. |
| Açıklayamıyorum, sadece gördüğümü söyleyebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني تفسيره سأتحدث فقط عن ما رأيت |
| Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تفسيره |
| Olanları Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع توضيحه. |
| Teorisi hakkında garip bir şey var ama... Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | هُنالك شيء غريب حيال مايقول ولكن لا أستطيع تفسيره |
| Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني شرح ذلك. |
| Üzgünüm, Randy, Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | وسمعنا خبطة وصراخاً فلن يعنينا هذا آسف راندي، لا يسعني الشرح |
| - Etrafında sürekli garip şeyler oluyor, Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | تحدث أشياء غريبة حولة دائماً لا يمكنني تفسيرها |
| Başka bir şey oldu ve Açıklayamıyorum. Ama nasıl olduysa uçak Arizona'ya indi. | Open Subtitles | بل حدثَ أمرٌ آخر و لا يمكنني شرحه لكنّ الطائرة وصلت فجأةً إلى هنا، إلى "أريزونا" |
| Garip geldiğini biliyorum. Bunu Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو غريباً لا يمكننى تفسير ذلك |
| Tam olarak Açıklayamıyorum ama sanki o orada gibiydi. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أشرح ذلك ولكن كأنها كانت هناك |
| Sadece o süre zarında nerede olduğumu bilmemekle kalmıyor bunu kendime bile Açıklayamıyorum. | Open Subtitles | ليس فقط لأنني لا املك إدعاء بالغيب أنا لا أستطيع أن أفسر لنفسي |
| Henüz Ne Olduğunu Açıklayamıyorum, Sanırım Bu Beş Yıldır | Open Subtitles | لا استطيع تفسير ذلك بعد اعتقد انه اثر رجعي |
| Açıklayamıyorum ama sanki birileri bizi izliyor. | Open Subtitles | لا استطيع تفسيره ولكني اشعر اننا مُراقبون. |
| Ben küçük beyinli bir ayıyım Açıklayamıyorum | Open Subtitles | انا دب بعقل صغير ولا استطيع شرح |