Aslına bakarsan duruduğu açıya göre tam suç mahaline bakıyor. | Open Subtitles | في الحقيقية و بناءاً على تلك الزاوية فإنها تحدّق بالمكان |
Şimdi bu açıya neden dik açı demişler de tam açı dememişler? | Open Subtitles | إذن، لماذا لا يسمونه الزاوية اليُمنى غاريت براون بدلاً من الزاوية اليُسرى؟ |
- O, açıya bağlıdır. | Open Subtitles | هذا يعتمد على الزاوية أكثر من وضوح الصورة |
Konvoyu görecek açıya sahip değil binanın yeden propan üretecini vuracak. | Open Subtitles | ليس لديه زاوية على الموكب،بل سيطلق على مولد البروبان الإحتياطي للمبنى |
5,44 derecelik açıya ulaşırsa kulenin devrileceğini öngörüyorlardı o sıralar 5,5 derecede eğilmiş durumdaydı. | TED | لقد انتهوا إلى أن من شأن هذا البرج أن يتداعى إلى السقوط عند زاوية 5.44 درجة ولكنه كان يميل بزاوية 5.5 درجة. |
Suç mahalli biriminin çizdiği taslağa bakıyorum da kapının sürgüsüyle pencere aralığının arasındaki açıya ve burada yazan uzaklıklarına baktığımda failin mandala yetişebilmesi için lastik kolları olması gerek bence. | Open Subtitles | حسناً، إنّي أنظر إلى رسم وحدة الجرائم التخطيطي لمسرح الجريمة، وإستناداً لزاوية الثقب بالنافذة إلى المزلاج، ومن ثمّ ما كتبوه عن بُعد المسافة بينهما، كان يجب أن يكون لدى المُجرم ذراع مطاطيّة للوصول إليه. |
Baktığın açıya göre, rengi yeşil ya da siyah görünür. | Open Subtitles | لأنه يقوم بتغير اللون من الأخضر إلى الأسود بحسب الزاوية التي تنظر إليه منها |
Doğru açıya bağırdığında çığlığın seni taşıması gerek. | Open Subtitles | وبإختيار الزاوية الصحيحة سيمكنها أن تحملك في الهواء |
açıya bakarsakta sağ elini kullanıyor diyebilirim. | Open Subtitles | ومن الزاوية أستطيع أن أقول أنه يستخدم يده اليمنى |
Kimse onu göremedi ama açıya bir bakın. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من كشفه، لكن تفقد هذه الزاوية |
Dik açı geniş açıya ne demiş? | Open Subtitles | ما الذي قالته الزاوية اليمنى إلى الزاوية الأوسع؟ |
Başka şekilde ifade edersek bu parçacıkların... kafesler arasında farklı yönlerde hareketi... açıya göre farklı enerji gerektirir. | Open Subtitles | و بطريقة أخرى لقول ذلك هو أنَّ الجُسيمات المتحركة بإتجاهات مختلفة على الشبكة سيملكون طاقة تعتمِدُ .على الزاوية |
Güneş gökyüzünde doğru açıya ulaştığında odaklanmış bir ışık demeti aynalardan sekerek ışık dağıtıcına çarpacak ve vampirin uyuduğu büyük odayı aydınlatacak. | TED | حينما تصل الشمس الزاوية اليمنى من السماء، سينعكس شعاع ضوئي مركّز على طول المرايا ويضرب الموزع، فيضيء الغرفة الكبيرة حيث ينام مصاصي الدماء. |
açıya bakın, aşağı doğru. | Open Subtitles | انظر إلى الزاوية. أسفل وفي الداخل. |
Farklı bir açıya ihtiyacım var ve bu politikada tecrübesiz politik görüşlerimden değil, ...ama aksi takdirde bu seçimi kazanamam. | Open Subtitles | , أحتاج إلى زاوية جديدة , و ليس لأني أرائي السياسية ساذجة , لأنه غير ذلك لن أفوز بالترشيح |
Fotoğrafların çekildiği açıya bakarsak, çiftin karşısındaki üçüncü katta oturduğunuz belli. | Open Subtitles | من زاوية هذه الصور انت تعيش بشقة بالطابق الثالث للشارع المقابل ل ال لي |
açıya bakarsak resimleri bu pencereden çekmiş olmalılar. | Open Subtitles | حسناً من زاوية الإطلاق لابد بأنه قد أخذها من هذه النافذة |
- Peki, başka açıya geçeyim. - Rahatla, sadece rahatla. | Open Subtitles | حسناً, سأصور من زاوية أخرى - أسترخي فحسب, أسترخي - |
Sokağın başından ikinci açıya ihtiyacım var. Birlikte çekeceğiz. | Open Subtitles | أحتاج الى زاوية تصوير أخرى من الشارع سنصور معاً |
- Evet, bende öyle düşünüyorum. Bu bir depo davası. Şu enkazın durduğu açıya bak. | Open Subtitles | كانت هذه قضية للمستودع، أنظر إلى زاوية الحطام. |
Walter'ın tarif ettiği açıya bakılırsa bence o ev Brooklyn'de. | Open Subtitles | وفقاً لزاوية الرؤية التي وصفها (والتر)، ''أظنّ المبنى في ''بروكلين... |