|              Biyologlar çok geniş alana yayılmış yüzlerce ton ağırlığında organizmalar buldular.              | Open Subtitles |               وجد الأحيائيون النماذج التي تتراوح العشرات الهكتارات التي تزن مئات الأطنان.              | 
|              Yaklışık 3 kilo ağırlığında, ki eğer kolumu buradan kaybetmiş olsaydım kolumla aynı ağırlıkta olurdu.               | TED |               إنها تزن حوالي سبع باوندات ، وذلك مايقارب وزن ذراعي إذا بُترت من هنا.               | 
|              35 kg ağırlığında ve bir yerden diğerine taşınması gerekiyor.              | Open Subtitles |               وزنه حوالى 75 رطلاً ويحتاج أن ينقل من مكان لأخر              | 
|              Bu görüntü için bir kamera uçurdular, altında SLR'la beş kilo ağırlığında bir cihaz.               | TED |               فبالنسبة لهذه الصورة، قاموا بالتحليق بالكاميرا، جهاز وزنه خمسة كيلوجرام مع كاميرا عاكسة مفردة العدسة تحته.               | 
|              Bence bu, 1 metre 40 santim boyunda 79 kilo ağırlığında 54 yaşında bir kadın.              | Open Subtitles |               انا اقول انها لأمرأة ذات قدم 5 اقدام وزنها حوالى 12 ونصف              | 
|              Gözönüne getirmenizi istediğim şey, bu alet iki ton ağırlığında.               | TED |               ما أريدكم أن تتخيلوه هو أطنان من الوزن.               | 
|              Bu yapışkan 300 kg ağırlığında durağan bir yükü çekebiliyor.               | TED |               وهي قادرة على دعم وزن ساكن يقدّر بـ 660 رطل.               | 
|              Her ne kadar aç kaldığı için zayıflamış olsa da, dört metre uzunluğunda ve bir ton ağırlığında bir balinayı yakalamak kolay bir iş değildir.              | Open Subtitles |               الإمساك بحوت طوله 4 أمتار ويزن طنا واحدا ليس بالمهمة السهلة حتى عندما يكون ذلك الحوت ضعيفا جراء جوعه الطويل              | 
|              Kesintisiz çalışmalardan sonra yaklaşık olarak yalnızca 3 kilo ağırlığında bir düzenek oluşturduk.               | TED |               وهكذا، وبعد عمل متواصل صنعنا جهاز طبلة بحمالة يزن فقط حوالي 6 رطل.               | 
|              Binlerce kilogram ağırlığında ve hiç bir şekilde çevik değiller.               | TED |               تزن الاف الباوندات, ولا تعتبر بأي حال خفيفة               | 
|              Altını bu özel fırına koyuyoruz... ..yaklaşık iki ton ağırlığında.              | Open Subtitles |               نشكل الذهب فى هذا الفرن الخاص إلى قوالب , سبائك تزن حوالى 2 طن              | 
|              $15 milyar 10,500 ton ağırlığında altın külçeleri.              | Open Subtitles |               سبائك ذهبية ب 15 مليار دولار تزن 10500 طن              | 
|              Şimdi, Siz 65 ton ağırlığında yavrulama döneminde bölgesini korumaya çalışan büyük bir boğa hayal edebilir misiniz?               | TED |               هل يمكنك تخيل سلوك ثور كبير، على هيئة دريدنوتس يبلغ وزنه 65طن في موسم التكاثر، وهو يقوم بالدفاع عن منطقته؟               | 
|              108 kilo ağırlığında ve çenesiyle bir parkmetreyi ısırabilir.              | Open Subtitles |               وزنه 240 باوند ، ويمكنه إختراق الحديد بأسنانه              | 
|              14 metre uzunluğunda, 20 ton ağırlığında ve iştahı da buna uygun.              | Open Subtitles |               يبلغ طول هذا الحوت أربعة عشر متراً ويصل وزنه عشرين طناً.              | 
|              54 yaşında ve 108 kilo ağırlığında.              | Open Subtitles |               إنها فى الرابعه و الخمسين و وزنها 240 رطل              | 
|              Bir de 300 kg ağırlığında şişman bir kadın var. Karavanında erkekleri baştan çıkarma yeteneğine sahip.              | Open Subtitles |               هُناك فتاة بدينة وزنها 700 باوند تقومبإغواءالرجالو..              | 
|              5,4m ulaşan kahramanımız hâlâ sadece 90,72 kg ağırlığındadır, yani insan şeklindeyken olan orijinal ağırlığında.               | TED |               طول بطلنا 18 قدم ووزنه بقي 200 باوند، الوزن الأصلي في هذا النموذج البشري.               | 
|              Evet, Channel baget seti, toplam 2 gram ağırlığında.              | Open Subtitles |               إنه سوارٌ مفصل من الألماس ويزن 20 قيراطاً              | 
|              86 milyar nörona sahip bir sıçan beyni 36 kg ağırlığında olurdu.               | TED |               إذاً، فدماغ القوارض مع 86 بليون خلية عصبية قد يزن 36 كيلوجرام.               | 
|              Neredeyse bir okul otobüsü ağırlığında.              | Open Subtitles |               يَزنُ بعض الشّيء أقل مِنْ الحافلة المدرسيةِ المتوسطةِ              | 
|              Elimizde havada sekiz santim zıplayabilen 300 miligram ağırlığında bir robot var.               | TED |               لديك روبوت بوزن 300 مليغرام يقفز ما يقارب 8 سنتيمترات في الهواء.               | 
|              Dört metre boyunda ve yarım ton ağırlığında doğan yavrunun annesiyle olan bağı inanılmaz derecede güçlüdür.              | Open Subtitles |               بِطولِ أربعة أمتارٍ عِندَ الوِلادَةِ , ووزن أكثر بكثير من طَنّ , علاقة العجلَ مَع أمِّه قويةُ جداً.              | 
|              Bu, Jean. 36 yaşında ve yaklaşık 3,5 ton ağırlığında.              | Open Subtitles |               هذه (جين). عُمرها 36 عاماً ، ووزنُها 7600 باوند.              | 
|              Yarım litre kadar kan kaybetti. Yaklaşık 80 kilo ağırlığında.              | Open Subtitles |               لقد خسر نصف لتر من الدم ووزنه 80 كيلوغرام              |