| Yaptığı iş beni aşıyor ama sanırım ne olduğunu öğrenmek vakti geldi. | Open Subtitles | عمله كان شيئا يفوق قدراتي العقلية لكني أعتقد أنه حان الوقت لفهمه |
| Bir kitlesel yok oluş döneminde yaşıyoruz, ki bu fosil kayıtlarını 10.000 kat aşıyor. | TED | نحن نعيش في زمن إنقراض جماعي يفوق عدد سجل الأحافير التي لدينا بـ 10,000 ضعف. |
| Bu büyük bir ilerleme, ve herkesin mümkün olduğunu düşündüğü beklentilerini de aşıyor. | TED | هذا تقدم هائل، وهذا يتجاوز توقعات الكل عن الأشياء الممكنة |
| İstediğini yapma şimdilerde sınırları aşıyor. | TED | أن تفعل أي شئ تريد يعتبر، الآن، بمثابة تجاوز للحدود. |
| Hayret verici bulduğum şey, Afrika'nın coğrafya sorununu aşıyor olması. | TED | والأمر الذي أدهشني أن أفريقيا تحاول أن تتجاوز مشكلتها الجغرافية. |
| Bunlar Noel Baba'nın maaşını aşıyor biraz. | Open Subtitles | هذه الأشياء تفوق ميزانية باب نويل |
| Özür dilerim. Bu görüntülere erişmek senin yetkini aşıyor. | Open Subtitles | الدخول لهذة اللقطات أعلى من تصريحِك الأمني |
| Ve şaşırtıcı biçimde bazen gerçeklik, hayali bile aşıyor. | Open Subtitles | و ياللمفاجأة، في بعض الأوقات الحقيقة تتعدى الخيال |
| Bunu yapardım John gerçekten. Ama benden istediğin şey tamamıyla çizgiyi aşıyor. | Open Subtitles | أود ذلك يا جون، حقاً أريد لكن ما تطلبه خارج عن الحدود |
| Pike's Peak'i aşıyor. | Open Subtitles | يقفز فوق قمم الجبال |
| Ben de özür dilerim ama o davranış sınırları aşıyor ve hoş görülemez. | Open Subtitles | ..وأنا آسف لكن الفعل يتعدى الحدود ولا يُمكن احتماله |
| Su sıcaklığı 40 dereceyi aşıyor. | Open Subtitles | ستصل درجة حرارة الماء إلى ما يفوق الـ 120 درجة |
| Korkarım bu durum beni aşıyor. | Open Subtitles | أخشى أن هذا الموقف يفوق كثيراً قدرتي الأستيعابية |
| Üzgünüm ama uçuşa yasak bölge benim rütbemi aşıyor. | Open Subtitles | أنا آسفة, ولكن امر منطقة الحظر الجوي يفوق صلاحيتي |
| San Pietro Meydan'ında şarkı söylüyorlar ve bu gece burada olanlar kanunlarımızı aşıyor. | Open Subtitles | ما حدث هنا الليلة يتجاوز قوانيننا. حقا ؟ |
| Gerçi, enjekte kalpten yapıldığında bir kaç hafta önce, şeyden olduğunu düşündüm aktarım, serumun limitlerini aşıyor. | Open Subtitles | لا , على الرغم من أنه نجح على القلب منذ أسابيع مضت أعتقد أنه بسبب , آه عملية الرزاعة جعلت المصل يتجاوز حدوده |
| Görünüşe göre bu konu sizi aşıyor. | Open Subtitles | يبدو في هذه الحالة,سموك,وصولك تجاوز المقبض |
| Son zamanlarda yaptığın şey çizgiyi aşıyor. | Open Subtitles | ما كُنتِ تفعلينهُ مؤخراً ، تجاوز الحدود. |
| Neyse ki mesleki yeteneğiniz söylev yeteneğinizi ziyadesiyle aşıyor dedektif. | Open Subtitles | لحسن الحظ، موهبتك في العمل البوليسي تتجاوز بكثير قدرتك على الخطاب أيّها المحقق. |
| Bakın. Bence bu iş bizi aşıyor. | Open Subtitles | أنصتي، أعتقد أن مشكلتك تفوق طاقتنا. |
| - O konu benim yetki seviyemi aşıyor. | Open Subtitles | ؟ أخشى إنّ ذلكَ أعلى من صلاحياتي |
| Isı düzeyi güvenlik parametrelerini aşıyor. | Open Subtitles | تتعدى المعدلات الحرارية حدود السلامة |
| Bu hazırcevaplılık sınırlarımızı aşıyor, Yüzbaşı. Bütün yolu yalnız geldim ben. | Open Subtitles | ،هذا الموضوع خارج عن حدودنا يا كابتن .أنني عشت كالذئب الوحيّد |
| Büyük Kanyon'u aşıyor. | Open Subtitles | يقفز فوق (غراند كانيون) |
| Bu konu seni aşıyor. | Open Subtitles | الأمر يتعدى شخصكِ بمراحل كثيرة |
| aşıyor. | Open Subtitles | إنه مُبهم |