| Ev kapkaranlık ve acıktım ve yalnızım ve zekice yorumlarımı duyacak kimse yok. | Open Subtitles | لايوجد ضوء بالمنزل وأنا جائع ووحيد لم يعد هناك أحد يستمع إلى تعليقاتي |
| Ben gerçekten acıktım, Evangeline. Bana gizlice biraz reçel ile tost getirebilir misin? | Open Subtitles | أنا جائع إيفانجلين , أيمكنك أن تحضري لي خبز محمص سري و مربى؟ |
| - Ben çok acıktım. Buralarda yemek yemeye gittiğiniz bir yer var mı? | Open Subtitles | أنا جائع جدا، هل هناك شيئ ليُؤكل في هذا المخبأ السري الخاص بكم؟ |
| Ben acıktım. Geçen gün bitirdiğimiz o tencere var ya... | Open Subtitles | أنا جائعة أتذكر تلك الحلَّة التى أنهيناها اليوم الماضى |
| Bir dilim ekmek alıyorum, çok acıktım. Hoşça kal. | Open Subtitles | أنا جائعة و سوف آخذ قطعة الخبز هذه إلى اللقاء |
| Ben de çok acıktım bunun için artık bir hatırlatıcıya ihtiyacım var. | Open Subtitles | كل إحتجت كنت رسالة تذكير بأنني كنت جائع أيضا. |
| acıktım ve acaba misafirperverliğinizden yararlanabilir miyim diye merak ediyordum. | Open Subtitles | أنا جائع. هل استطيع ان.. أن أفرض نفسي على حسن ضيافتكم؟ |
| Ben acıktım. Daha fazla yemek yemem lazım. | Open Subtitles | أنا جائع يا رجل، يجب أن أجد المزيد لآكله |
| Bir deniz kazasından kurtuldum ve... burdayım, yine acıktım. | Open Subtitles | نجوت من تحطم السفينة فبنيت بعض السفن الجديدة وها أنا ذا جائع مجدداً |
| Kaçın buradan! Bırak gençler içmeye devam etsinler, ben kurt gibi acıktım. Bittu! | Open Subtitles | دعْ الأولادَ يَستمرّونَ بالشرب ، انا جائع. |
| Ben acıktım... | Open Subtitles | إنني أعمل طوال اليوم كما تعلمان أنا جائع ؟ |
| Çok acıktım. Yanımda yatan çocuğu yemekten korkuyorum. | Open Subtitles | أنا جائع جداً، خائف من اكل الفتى الذي ينام بجانبي |
| İnanılmaz şekilde acıktım, Evangeline. Lütfen bize yiyecek normal bir şeyler getirir misin? | Open Subtitles | أنا جائع جداً إيفنجلين، أرجوك أحضري شيئاً محترما نأكله. |
| Şimdi acıktım. Bu harika koku da ne? | Open Subtitles | لقد أصبحت جائعة الآن ما هذه الرائحة المذهلة؟ |
| Bir dilim ekmek alıyorum, çok acıktım. Hoşça kal. | Open Subtitles | أنا جائعة و سوف آخذ قطعة الخبز هذه إلى اللقاء |
| Belki o acıkmamıştır, ama ben acıktım. | Open Subtitles | يمكن أن تكون هي ليست جائعة لكني أنا جائع |
| Bekleme odasında yemek yoktu ve ben de acıktım. | Open Subtitles | لم يكن هناك طعام في غرفة الانتظار واصبحت جائعة |
| Bekleyemez mi? Çok acıktım. | Open Subtitles | الا يستطيع هذا الأنتظار فأنا أتضور جوعاً الان |
| acıktım, ve kilitler bugün kırılıyor. | Open Subtitles | و انا جائعه و هذه الأقفال ستُزال اليوم |
| Çok acıktım. Burada İngiliz kahvaltısı vermeleri çok iyi değil mi? | Open Subtitles | انا اشعر بالجوع, لا أظن انه يوجد افطارا انجليزيا هنا |
| Gerçekten çok acıktım! Yiyecek bir şeyler olacaktı. | Open Subtitles | . أَنا جائعُ جداً .أعتقد أن لدي طعامي |
| Hey, adamım. Ben çok acıktım. Kasabaya inip yiyecek bir şeyler alacağım. | Open Subtitles | أيها الرجل إنني أتضور جوعا سأبحث عن شيء لآكله بذلك المطعم الذي بآخرالشارع |
| Geç bir saatte yiyeceğiz fakat ben acıktım. | Open Subtitles | كنا متفقين على أن نأكل لاحقًا ولكنني جعت. |
| - Ama bu gece olmaz. Çok acıktım. - Ben de. | Open Subtitles | لكن ليس الليلة، أنا ميّتة من الجوع - وأنا كذلك - |
| " O götü, o puştu sikeyim. " dersiniz 40larınızda, "acıktım. | Open Subtitles | اللعنة على هذا الوغد وفى الاربعين يكون الامل مثل انا جوعانة |
| Çok rahat. Çok acıktım. | Open Subtitles | بل هي مريحة جدًّا إنّي أتضوّر جوعًا |
| Sonra tekrar acıktım ve otomat makinesine gittim ama oraya gittiğimde, artık aç değildim. | Open Subtitles | و بعدها جوعت مجدداً لذا ذهبت الى ماكينة الشراء لكن عندما وصلت اليها لم أعد جائعاً |
| - acıktım! - acıktım! | Open Subtitles | أريدُ طعاماً |
| acıktım. | Open Subtitles | كنت جائعا جاك.. |
| - Russ! Russ Duritz, acıktım! | Open Subtitles | روس دورتيز, انا جعان |