| Sadece bir saniye acıyacak. İnan bana,sonra her şey bitecek. | Open Subtitles | سيؤلمك هذا في البداية لكنه سينتهي سريعاً |
| Evet, hem de hayvan gibi acıyacak. Tamam, hazır mısın? | Open Subtitles | نعم سيؤلمك هذا بشدة حسناً،مُستعد؟ |
| Ölmek üzere olan bir anne, sırf acıyacak diye ilik testini reddetmez. | Open Subtitles | الأم التي على وشك الموت لا ترفض فحص التوافق لمجرّد أنّه يؤلم |
| Tamam. Bir süre acıyacak ama ağır bir yara almamışsın. | Open Subtitles | حسناً ، هذا سوف يؤلمك لفتره و لكنك غير مصاب بشده |
| Doctor, canım acıyacak mı? | Open Subtitles | دكتور، هل سيؤلمني هذا؟ |
| Daha önce kafana dikiş atılmış mıydı bilmiyorum ama biraz acıyacak. | Open Subtitles | لا أعلم إن كنت سبق وعملت غرز من قبل لكن ستؤلمك قليلاً أشبه بوخزه |
| Demek ki popon epey acıyacak. | Open Subtitles | سوف ينتهى بكى الأمر بنهاية مؤلمة للغاية |
| Leke, sana yalan söylemeyeceğim. Bu biraz acıyacak. | Open Subtitles | أيتها اللطخة، لن أكذب عليكِ، ذلك سيؤلم قليلاً |
| Biraz acıyacak. | Open Subtitles | وخزة خفيفة |
| Sadece çok gürültülü. Gerçekten çok acıyacak ama sadece gürültülü. | Open Subtitles | إنه صوت عالي فقط، سيكون هذا مؤلماً حقا، ولكنه مجرد صوت عالي |
| Hareket ettikçe, daha çok acıyacak. | Open Subtitles | . لا تتحرك كثيراً ، هذا سيؤلمك أكثر |
| Yalan söylemeyeceğim, canın çok acıyacak. | Open Subtitles | لن أكذب عليك, سيؤلمك هذا كثيراً. |
| - Evet, muhtemelen çok acıyacak. | Open Subtitles | أجل, من الأرجح أنه سيؤلمك أكثر |
| Bu bir hayli acıyacak. Bana kim için çalıştığını söyle. | Open Subtitles | سيؤلمك هذا أخبرني لصالح من تعمل |
| - Bende seninle aynı hisleri paylaşıyorum. - Burası eminim çok acıyacak. | Open Subtitles | أشعر بنفس الشىء تجاهك هذا سوف يؤلم فى الصباح |
| -Evet. Biraz acıyacak ve iyileşmesi zaman alacak ama yaptırmak istiyorum. | Open Subtitles | نعم, أعني, إنه يؤلم ويستغرق وقت طويل ليتعالج |
| Çok fena acıyacak ama daha fazla ağrı kesici harcayamayız. | Open Subtitles | سوف يؤلم كالجحيم لكن لايمكننا تضييع المزيد من المسكنات |
| Evet, acıyacak. | Open Subtitles | لن يؤلمك ياعزيزتي أعِدُكِ بِذلك |
| - Evet, muhtemelen çok acıyacak. | Open Subtitles | أجل، سوف يؤلمك بشدة على الأرجح. |
| Biraz acıyacak sanırım. | Open Subtitles | هذا سيؤلمني لبعض الوقت |
| Birkaç hafta acıyacak ama iyileşeceksin. | Open Subtitles | ستؤلمك لبعض الاسابيع ولكنها ستشفى جيداً |
| - Ama? - Ama canın çok acıyacak. | Open Subtitles | ستصبح مؤلمة كثيراً |
| Saç kılı kadar bir kırık var, bu belli bir süre için canın çok acıyacak demek. | Open Subtitles | لديك ضلع مكسور كما أعتقد , كسر يالخيط الشعرى حيث يعنى أنه سيؤلم للغاية لفترة |
| Biraz acıyacak. | Open Subtitles | وخزة خفيفة |
| - Canın çok acıyacak. | Open Subtitles | سوف يكون مؤلماً هيا |
| Turnikeyi yaranın üstüne doğru sıkılaştırmam gerek, acıyacak. | Open Subtitles | يجب أن أشدّ العاصبة على قمّة الجُرح، وذلك سيُؤلمك! |
| Elin acıyacak ama bir daha sana sataşamayacak. | Open Subtitles | هذا سيؤذي يدك ولكنّه لن يعود اليك مجدداً |
| Sanki bu sonradan acıyacak. | Open Subtitles | أشعر أنها ستؤلمني كالجحيم فيما بعد |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum ama canın acıyacak. | Open Subtitles | و أنا أكره أن أقول لكِ ذلك, لكنكِ ستتألمين |