| Aslında seninle Avcı acentası'ndan çıktığında karşılaşmıştık. | Open Subtitles | أتعلم، يصادف أنّي رأيتك عند وكالة الصيد. |
| Verilen zamanda yalnız tek yönlü yaklaşabileceğim bir hedef verdin... - ...seyahat acentası üzerinden. | Open Subtitles | لقد أعطيتني هدفًا مع نهجًا واحدًا في الوقت المقدم لدخول وكالة السفر. |
| Bence bu turizm acentası aracılığıyla çalınan altınlardan biri. | Open Subtitles | أظن أنها واحدة من المجموعة التي سرقت من وكالة السفر تلك |
| Yer altı seyahat acentası gibi biri. | Open Subtitles | إنه وكيل سفريات من نوع ما مُختص بأمور عالم الإجرام |
| Govind geçenlerde... ..kendi ofisinde bir seyahat acentası önerdi. | Open Subtitles | جوفيند كان يقول ذلك .. ..there من وكيل السفر على مقربة إلى مكتبه، على Purani صادق. |
| Asla uçağa binmeyen bir seyahat acentası gibiyim. | Open Subtitles | ..اشعر انني وكيلة السفريات التي لاتكون أبدا في الرحله |
| Ve onun gezi acentası açılacak! | Open Subtitles | ويفتتح هو وكالته السياحية |
| Çünkü artık kim seyahat acentası kullanır ki? | Open Subtitles | لأنه مَن الذي يستخدم وكالة سفريات حاليًا بحق الجحيم؟ |
| Amerikan Seyahat acentası'ndan aradığımı söylersiniz. | Open Subtitles | أخبرها الرجل من وكالة السفر الأمريكية. |
| Raporlara göre, araba Gaithersburg'ta bir kiralama acentası adına kayıtlıymış. | Open Subtitles | يقول التقرير أن السيارة مسجلة " بإسم وكالة تأجير فى " جاثرزبورج |
| - Ben... bir koleksiyoncu acentası için çalışıyorum. | Open Subtitles | ـ أنا... أنا أعمل لحساب وكالة المجموعة ـ إنّها فارغة |
| Modellik şansları arayan genç bay ve bayanları arayan ve sosyal ağlara hakim olan bir rezervasyon acentası için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل في وكالة للحجز لصالح الشبكات الإجتماعية... للبحث عن رجال أو نساء فاسقين الذين يرغبون في فرص في تصوير غريب. |
| Bakım evi kendisi uğraşmıyor bir borç tahsilat acentası ile anlaşmışlar. | Open Subtitles | إنها وكالة إستثمارية الآن، وليست ملجأ. |
| Tom ile evlat edinmeye karar verdik ve sen de evlat edinme acentası davasıyla mı geldin? | Open Subtitles | أناوتومنتبنىطفلا... وأنت بدورك تقوم بخدمة وكالة للتبني؟ |
| - Evlat edinme acentası Arnie'nin saldırgan bir yapısı olduğunu hissetmiş. | Open Subtitles | -تشعر وكالة التبنّي أن آرني حاد الطباع . |
| Rotamız seyahat acentası tarafından belirleniyor. | Open Subtitles | حدّدت وكالة السفريات مسارنا. |
| - O- o sahtekar Xerox acentası mı? | Open Subtitles | هل هو وكيل إستنساخ خبيث؟ |
| Hollywood'un süper acentası. | Open Subtitles | وكيل هوليود الممتاز. |
| Ne anlamı var bunun? Halası da olabilir, seyahat acentası da. | Open Subtitles | قد تكون عمته أو وكيل سفرياته |
| Yaklaştın. Emlak acentası. | Open Subtitles | إقتربت , وكيل عقارات |
| Kaçmasına kardeşim seyahat acentası olduğu için yardım edebileceğimi düşünmüş. | Open Subtitles | لقد ظنّت أنه بإمكاني مُساعدتُها على الهَرب لأن أختي وكيلة سفريّات. |
| Ve onun gezi acentası açılacak! | Open Subtitles | ويفتتح هو وكالته السياحية |