| Bu yaşlı adamların hepsi bizim. Afrikada savaşı yaratan kişiler. | TED | لأن لدينا أؤلئك الرجال العجائز الذين يصنعون الحروب في أفريقيا. |
| İnanıyorum ki, onbeş yaşındayken Kuzey Afrikada silah altına alındım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني جُندتُ خارج شمال أفريقيا عندما كان عمري 15 |
| Üzerinde ciddi anlamda çaba göstermemiz bir yer var... Afrika. Yalnızca cılız birkaç çizgi var. Güney Afrikada ve bazı büyük şehirlerde bir kaç çizgi. | TED | وهذا شئ يتوجب علينا فعلاً أن نعمل من أجله، أفريقيا، التي تتمثل في تدفق بسيط جدا, يأتي من جنوب أفريقيا والقليل من المدن الحضرية الأخرى. |
| Burası Batı Afrikada'ki en büyük elektronik pazar. | TED | وهو أكبر سوق للإلكترونيات في غرب أفريقيا. |
| Kuzey Afrikada Tuareg ayakkabilari var. | TED | هذا حذاء للطوارق في شمال افريقيا وهذا قناع "كيفويبي" |
| Afrikada niçin çok kısıtlı davranış değişikliği görüldüğünü açıklıyor. | TED | فهو يوضح لنا سبب محدودية تغير سلوكيات الناس في أفريقيا |
| 21 yaşımdayken, "Biz, İtalyanlar iyi insanlarız ve Afrikada gayet iyi işler yapıyoruz." | TED | كنت أظن، وأنا في سن الواحد والعشرين، أننا، نحن الايطاليون، أهل خير وأناس طيبون وأننا نقوم بعمل جيد في أفريقيا |
| Hastalığı sadece 40 yıldır, Orta Afrikada ilk patlak verdiği 1976 yılından beri biliyoruz. | TED | لقد تعرفنا عليه منذ 40 سنة فقط عندما برزللمرة الأولى في وسط أفريقيا في عام 1976 |
| Babam, Güney Afrikada bulunan Botswana'lı biri. | TED | والدي من بلد أسمه بوتسوانا في جنوب أفريقيا |
| Çok ama çok küçük bir ülke Güney Afrikada. | TED | و هي بلد صغير جداً جداً في جنوب أفريقيا أيضاً |
| Mesela, ırkçılığın olduğu Güney Afrikada siyahi Güney Afrikalılar sürekli bomba altındalar. Onlara şu mesaj verilir, siyahilerin yönettiği her ülke başarısızlığa mahkumdur. | TED | مثلاً، في جنوب أفريقيا العنصرية ، كان يتم إفهام الأفارقة السود باستمرار بالرسالة التي تقول إن كل بلد يحكمه السود يكون مصيره الفشل. |
| Guney Afrikada bunu gosterdigim zaman, herkes soyle diyordu, "Evet, hey, kazik uzerinde araba. | TED | عندما عرضت هذه في جنوب أفريقيا كان الجميع يقول : نعم سيارة على عصا مثل هذا.. |
| Daha önce Afrikada hiç görmediğimiz türden silahlar | Open Subtitles | و التي لم يسبق لنارؤية مثيل لها في أفريقيا |
| Bak, Eğer seni ölüdrmek istemiş olsaydım Bunu güney Afrikada yapardım | Open Subtitles | إسمع, إن أردت قتلك أنا كان يُمكنُ أنْ أَعْملَ ذلك في جنوب أفريقيا |
| - Afrikada ne yapıyordun? - Kör çocuklarla çalışıyordum. | Open Subtitles | وكنت بتعمل ايه في أفريقيا بعالج الأطفال المكفوفين |
| Bununla birlikte Afrikada küçük bir çoçuğa sponsorum. | Open Subtitles | بالرغم من أنّني أَرعى ولد صغير في أفريقيا. |
| Batı Afrikada yapacağım her eylem burada terörist saldırılara sebebiyet verecek. | Open Subtitles | أي عملٍ سأقدم عليه في أفريقيا الغربية سينتج على الأرجح هجوماً ارهابياً هنا |
| Aynı 1860'da olduğu gibi, ancak bunlar iki yıl önce güney Afrikada üretilmiş. | Open Subtitles | بالضبط مثل التي كانت في 1860, غير أن هذه قد صنعت منذ سنتين في جنوب أفريقيا |
| Afrikada durup kısa bir alışverişi içeren. | Open Subtitles | وهي التوقف بمحطة أخرى في أفريقيا قبل الذهاب إلى امريكا وذلك من أجل بعض المشتروات |
| Ve bildiğiniz gibi, bunlar gerçekten alakalı mevzulardır uzun vadede ve fakir çiftçiler olan Afrikada heriki insan için önemlidir ve Amerikadaki çiftçiler ve yiyen insanlar. | TED | وهذه كما ترون مواضيع مختلفة ..ولكن حلولها هي حلول على المدى الطويل وهي مهم لكلا الطرفين سواء المزارعون الصغار في افريقيا او المزارعون في امريكا الذين هم أيضاً مستهلكي الغذاء |
| Afrikada duş almak için can atan çocuklar var. | Open Subtitles | هناك اطفال في افريقيا يتمنون الحمام |