| Anladığım kadarıyla, Air Force One havada yakıt ikmali yapabiliyor. | Open Subtitles | لقد علمت بأن طائرة الرئيس يمكنها التزود بالوقود أثناء تحليقها |
| Eskort pilotlar rapor veriyor: Air Force One havadan havaya bir füze tarafından vuruldu! Parçaları çölün üstüne düşüyor. | Open Subtitles | الطيارين المصاحبين ابلغوا أن طائرة الرئيس قد أصيبت إصابة غير مباشرة من صاروخ من الجو، والأشلاء تتساقط في الصحراء |
| Uçuş kontrol, burası Air Force One. Acil durum bildiriyoruz. | Open Subtitles | أمرك يا سيدي برج المراقبة، معك طائرة الرئيس تعلن عن حالة طارئة |
| Davis'i ara. En kısa sürede Air Force One'ı hazırlasın. | Open Subtitles | اتصلى بدافيز ، اريد ان تجهزوا طائرة الرئاسة في اسرع وقت |
| Başkan yedek uçağa binince. o Air Force One oldu. | Open Subtitles | عندما ركب الرئيس الطائرة الأحتياطية أصبحت طائرة الرئاسة |
| Ama başkanla öğle yemeğinden sonra Air Force One'da öldü. | Open Subtitles | ولقد مات علي الطائرة الرئاسية بعد تناول الطعام مع الرئيس وظيفتي أن أحمي |
| Air Force One, pist 0-9'a inebilirsiniz. Tekrarlıyorum, pist 0-9. | Open Subtitles | طائرة الرئيس الهبوط على المدرج 09 أكرر المدرج 09 |
| Air Force One'la görsel temas halinde kalmalarını istiyorum. | Open Subtitles | أريدهم أن يراقبوا طائرة الرئيس دون انقطاع |
| Bir Air Force One pilotuna ihtiyacımız var. Nereye gittiklerine dair tahminler neler? | Open Subtitles | نحن بحاجة لطيار طائرة الرئيس هنا أية أفكار مفيدة يمكننا القيام بها؟ |
| Aynı ekip, Air Force One'a binmiş görünüyor. | Open Subtitles | نفس الفريق الذي حصل على إذن بركوب طائرة الرئيس |
| Air Force One'dan arıyorlar. Başkan yardımcısıyla konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | إتصال من طائرة الرئيس يطلبون التحدث مع نائبة الرئيس |
| Air Force One'dan acil olarak arıyorum, ben başkanım. | Open Subtitles | هذه مكالمة طارئة من طائرة الرئيس أنا الرئيس |
| Air Force One'a ateş etmem için emir aldım. | Open Subtitles | لقد أمرت للتو بإطلاق النار على طائرة الرئيس |
| Efendim, görünüşe göre Air Force One yakıt boşaltmaya başladı. | Open Subtitles | أيها السادة، يبدو أن طائرة الرئيس تفقد من وقودها |
| Başkanın uçağı; Air Force One, kaçırıldı. | Open Subtitles | طائرة الرئيس الطائرة الرئاسية، تم اختطافها |
| Bu uçakta ve Air Force One'da farklı olan bir şey var. | Open Subtitles | هناك شئ مختف بشأن هذه الطائرة عن طائرة الرئاسة |
| Gizli Servis'le birlikte çalışan federal ajanlar, Air Force One'da başkanı öldürmeye çalışan bir teröristi durdurdu. | Open Subtitles | الماحث الفدرالية والحراسة الرئاسية تمكنوا من أحباط محاولة هجوم في طائرة الرئاسة |
| Kendi korunmanız için, bizimle birlikte Air Force One'a eşlik etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | من أجل حمايتك, نطلب منك أن تذهب معنا الى طائرة الرئاسة |
| Burası Air Force One. Acil durum bildiriyoruz. Tekrarlıyorum, Air Force One acil durum bildiriyor. | Open Subtitles | هنا طائرة الرئاسة، نعلن عن حالة الطواريء، أكرر، الطائرة الرئاسية تعلن عن حالة طارئة |
| İşte Johnson ailesi. Air Force One'a hoş geldiniz. Merhaba, Molly. | Open Subtitles | هذه هي عائلة جونسون أهلاً بكم في الطائرة الرئاسية |
| Air Force One, uçaktaki biri askeri ağa girdi. | Open Subtitles | طائره الرئاسه, يوجد شخص على الطائره أخترق الشبكه الدفاعيه |
| Cuma öğleden sonra Air Force One'ın yola çıkışı, bir uçağın kalkmasından çok... içinde yeni yemin etmiş Başkanla birlikte bir kaçışa benziyordu. | Open Subtitles | رحيل سلاح الجو الأول بعد ظهر الجمعة تم سريعاً كما وكأنه مهرب تزامن ذلك مع حلف الرئيس الجديد اليمين |