| 1970'li yıllara gelininceye kadar Kaliforniya sahilleri boyunca olan da farklı şey değildi; tek nedeni ise buraya ait olan bir hayvanın burada olmamasıydı. | Open Subtitles | حتى السبعينات، كان هذا يحدث على طول ساحل كاليفورنيا، وَ كان ذلك بسبب غياب الحيوان الذي ينتمي لهذا المكان، |
| Hatta daha geçen hafta kendisi, bana ait olan bir şeyi aldı. | Open Subtitles | .. في الواقع ، الشهر الماضي أخذت شيئاً يخصّني إلى منزلها |
| Önceden bize ait olan, ama boşanmaya geciktiğin için bana kalan botu satacağım. | Open Subtitles | ببيع مركبي، الذي أملكه، الذي كنا نملكه سوية لكنّك تأخرت عن إجراءات الطلاق لذا الآن هو ملكي. |
| Öyleyse aslında ona ait olan şu küçük şeyi ona iade edelim. | Open Subtitles | لذا , لمَ لا تُعطيني هذا الشئ الصغير الذي يعود له |
| Tasarımını sizin yapmış olduğunuz, bize ait olan bir aracı, tekrar bize geri getirmenizi istiyoruz, Bay Denbo. | Open Subtitles | نريدك أن تعيد عربة تخصنا العربة التي أنت صممتها سيد دنبو |
| Şu geçen yıl temizlediğin bilezik anneanneme ait olan. Sence ne kadar eder? | Open Subtitles | نعم، السوار الفضّي الذي نظّفته العام الماضي الذي كان ملك لجدتي |
| Sende bana ait olan bir şey var, şimdi bende de sana ait olan bir şey var. | Open Subtitles | لديك شيء يخصُّني، الآن لدي شيء يَخُصُّك. |
| Dedikoduya göre, bu barda çalışan biri belirli miktarda, bize ait olan belirli "bir şey" bulmuş belirli bir kamyondan düşmüş belirli "bir şey" ve tanıdığımız belirli bir kişi başka bir belirli kişinin çantayı alıp belirli bir barın arkasına götürdüğünü görmüş ki biz de tam şu anda o belirli bardaki belirli birkaç kişi ile konuşuyor olabiliriz de olmayabiliriz de. | Open Subtitles | هناك اشاعة ان شخص يعمل في هذا البار عثر على شيء يخصنا هذا الشيء قد يكون سقط من شاحنة |
| Daha da alışılmadık bir şey yaptım. Bana ait olan parayı geri almayı reddettim. | Open Subtitles | الأغرب منه إنى رفضت أن أسترجع مالاً كان يخصنى. |
| Meşgulüm. Shelagh O'Donnell aradı. Bize ait olan şey onda. | Open Subtitles | لقد اختفت هاربة ولديها ما هو ملكنا |
| Elimde, sana ait olan bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء الذي ينتمي لك لديها الحمض النووي الخاص على ذلك |
| İdareten kendi teknemi yanlış yere koymuşum ve başkasına ait olan ve benimkine baya benzeyen bir tekneyi almışım. | Open Subtitles | بل ركنت قاربي في غير مكانه مؤقتاً وأخذت قارب الذي ينتمي لشخصٍ آخر |
| Dolandırılmış birine ait olan parayla. | Open Subtitles | و لم أفتحها لأني علمت كم دفعت ثمنها بالمال الذي ينتمي إلى شخص تم خداعه |
| Çünkü sen ve kankan Dr. Stockman bana ait olan bir şeyi buldunuz. | Open Subtitles | لأنك وصديقك د. "ستوكمن" وجدتما شيئا يخصّني |
| Zavallının tekisin, bana ait olan bir şeyi çaldın. | Open Subtitles | لازلت خاسراً وسرقت ما يخصّني |
| Zaten bana ait olan şey üzerinden pazarlık yapman ne kadar da tuhaf. | Open Subtitles | عجيب أن تساوميني على ما هو ملكي فعليًّا. |
| Eğer bana ait olan birşeyi başkasına vermek istersem! | Open Subtitles | ماذا لو أردت تقديم ما هو ملكي لأحدهم ؟ |
| - Sonra da gerçekte bana ait olan tacı alırım. | Open Subtitles | -سآخذ التاج، الذي يعود لي واستحقه |
| Hepimize ait olan babamın eşyalarını alıp kendi malınmış gibi kullanmaya hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديك تصريح ان تأخذ ممتلكاته التى تخصنا كلنا وتستخدمها لنفسك كما انها تخصك |
| Evet. Şu geçen yıl temizlediğin bilezik anneanneme ait olan. | Open Subtitles | نعم، السوار الفضّي الذي نظّفته العام الماضي الذي كان ملك لجدتي |
| Ben de sana ait olan bir şey alacağım. | Open Subtitles | لذا سآخذ شيأً يَخُصُّك. |
| Bize ait olan şeyleri savunmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أدافـع إلا عـن شـيء يخصنا بالفعـل |
| Bana ait olan ve sevdiğim" "bir şeyin, senin olmasını istedim." | Open Subtitles | ولكنى كنت اريدك ان تحمل شئ يخصنى شئ احبه |
| Bize ait olan şeyleri alacak olanlar! | Open Subtitles | ويأخذون أيضاً ما هو ملكنا |
| Bu sefer de, ona ait olan şeyleri kullanmış. | Open Subtitles | وهذه المرة كذلك استخدم موادا من حاجياتها |
| Zaten size ait olan bir şeyi geri verdiğimi biliyorum, efendim. | Open Subtitles | انا اعلم انني اعيد ما ينتمي اليك بالدرجه الاولى، سيدي |
| - Zaten sana ait olan bir şeyi verdim. | Open Subtitles | لقد منحتك شيئاً كان مقدراً لأجلك. |
| Tutuklandığımda, bana ait olan her şeyi aldılar... | Open Subtitles | حينما ألقي القبض علي قامت الدائرة بالبحث و مصادرة ... جميع مقتنياتي |