| Kararsız bir CIA ajanı var, yolunu kaybetmiş, asla kabul edemeyeceğim şeyler yapıyor. | Open Subtitles | هناك عميل بالاستخبارات المركزية غير متزن، وضل طريقه، ويقوم بأفعال لا أستطيع تقبّلها. |
| Konuşmak isteyen bir FBI ajanı var. | Open Subtitles | هناك عميل خاص من مكتب التحقيقات الفدرالى يريد التحدث |
| Otelde bir Ring ajanı var. | Open Subtitles | هناك عميل رينغ في مكان ما في هذا الفندق |
| Singhania'nın burada bir ajanı var. | Open Subtitles | يوجد عميل لـ " سينغانيا " هو من قام باعطاء |
| Ne? Dışarda bir FBI ajanı var. | Open Subtitles | "يوجد عميل مكتب تحقيقات فيدرالي ويريد مقابلتك" |
| Şu anda laboratuarda bir FBI ajanı var. | Open Subtitles | هناك عميل فيدرالي في المعمل الآن |
| Uzaktan kumandalı robotu döndür. Kamyonda bir TGK ajanı var. | Open Subtitles | مازال هناك عميل بالشاحنة |
| Mozzie, hem Neal'ın hem de senin peşine düşmüş olan bir Interpol ajanı var. | Open Subtitles | يا (موزي) هناك عميل شرطة دولية . (يسعى خلفك أنت و (نيل |
| Bir soruşturma sırasında Childress'in defterlerine el koyan eski bir FBI ajanı var. | Open Subtitles | هناك عميل فِدراليّ سابق (صادر جميع مفكرات (شيلدراس أثناء التحقيق |
| - Günaydın. Bayan Teagan, sizi bekleyen bir FBI ajanı var. | Open Subtitles | (سيدة، (تيجان هناك عميل مباحث ينتظرك |
| En azından söylemek gerekirse çok eğitici oldu ama buraya beni öldürmek için gelen bir devlet ajanı var yani ikimizin vakti doldu sayılır. | Open Subtitles | ولقد كان... تعليميّ على أقلّ تقدير، لكن هناك عميل من الحُكومة قادم لقتلي، -ممّا يعني أنّ وقتنا قد نفذ . |
| - Peşinizde olan bir İnterpol ajanı var. | Open Subtitles | هناك عميل من (الإنتربول) يسعى في أثركِ، |
| Uçağı döndür. Cipte I.M.F. ajanı var. | Open Subtitles | استدر بالطائرة يوجد عميل للـ (أي إم إف) في الشاحنة |
| Sokağın karşısında bir Thule ajanı var. | Open Subtitles | يوجد عميل "ثول" عبر الشارع |