Bay Perkins, ajanlarınızdan birini kaybettiniz, suikast konusunda eğitim görmüş birini. | Open Subtitles | مستر بيركنز ، لقد فقدت واحده من عملائك والتى تضمن تدريبها ، بالإضافه إلى أشياء أخرى ، عمليات الإغتيال |
Ortalığı velveleye vermek istemiyorum ama ajanlarınızdan birine Diane Fowler'ın ortadan kayboluşunu araştırma görevi verdiğiniz bilgisi elime ulaştı. | Open Subtitles | اسمع الآن، لا أريد إطلاق أي أجراس إنذار لكنني أصبحت مدركا لحقيقة أنك كلَّفت أحد عملائك |
ajanlarınızdan ikisi ölmüş, diğeri cinayetten aranıyor. | Open Subtitles | إثنان من عملائك ميتان و الآخر مطلوب في جريمة قتل |
Gariptir ki ajanlarınızdan birisi ilişkisini ve ilgili olduğu amirini itiraf etti. | Open Subtitles | وهذا يبدو غريباً بما أن أحد عملائكم اعترف بتورطه المباشر وأدان رئيسه أيضاً |
Evli katillerin yerine geçen ajanlarınızdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نتحدث عن عملائكم المتظاهرين بأنهم القتله المتزوجين |
Sizin ajanlarınızdan birinin karısını ve çocuğunu korkuttu. | Open Subtitles | وعمل على إرهاب امرأة وطفلة وأحد عملائك |
ajanlarınızdan birinin çocuğuna ve dul bir kadına dehşet saçtı. | Open Subtitles | وعمل على إرهاب امرأة وطفلة وأحد عملائك |
Az önce Catherine'den bir imdat çağısı aldık. - Sizin ajanlarınızdan birisiyle birlikte. - Diggs! | Open Subtitles | لقد التقطنا اشارة من كاثرين انها مع احد عملائك انها في احد مدن الالعاب , انت تبحثون عن "تشك المذهل" |
Belli ki ajanlarınızdan birini fark etti ve cezayı zavallı Soroush'a kesti. | Open Subtitles | من الواضح، أنه رأة أحد عملائك و المسكين "سروش" دفع الثمن |
ajanlarınızdan ikisini vurmuştu. | Open Subtitles | -لقد أطلق النار على إثنين من عملائك |
Bay Hastings, ajanlarınızdan birine ifademi zaten verdim. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز)، لقد قمت مسبقاً بإعطاء أحد عملائك بياني |
ajanlarınızdan kayıp olan var mı? | Open Subtitles | هل تفقد أياَ من عملائك ؟ |
Dediğimi duydunuz mu bilmiyorum ama ajanlarınızdan biri öldürüldü. | Open Subtitles | لا اعلم إن كنت قد سمعتني ولكن احد عملائكم قد قتل |
Yeni aldığımız bir istihbaratımız eski ajanlarınızdan biri tarafından manipüle edildiğini söylüyor. | Open Subtitles | لكن تشير معلوماتنا الإستخبارية الجديدة على إنه تم التلاعب به من قبل أحد عملائكم السابقين. |
ajanlarınızdan birini arıyorum. | Open Subtitles | نعم ، أود التواصل مع أحد عملائكم |
Ne yazık ki çipi ajanlarınızdan biri buldu. | Open Subtitles | للآسف، إحدى عملائكم وصل إليها أولاً. |
Saha ajanlarınızdan biri. | Open Subtitles | أحد عملائكم الميدانيين |